Kerim Küçüksarı

Filistin'e Barış Gücü Gönderilsin

Kerim Küçüksarı

Toros Dağlarının ortasında son baharda yolları kapanan, ilkbaharda yolları açılan ücra bir köyde dedem kısa dalga radyoda kendi deyimiyle acansları dinlerdi. Siyonistlerin, Filistin’de yaptığı terör saldırılarında hiddetlenir, duvarda asılı olan silahına bakarak “taşa karşı silah mı olur? Şu silahla beni Filistin’e bıraksalar Siyonist Yahudileri kırıversem” derdi. Mekânı cennet olsun. Çocuk olduğumuz için ne demek istediğini tam olarak anlayamazdık. Yaşımız yettikçe gördük ki İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin ileri karakolu İsrail, Filistinli Müslümanlara karşı sistematik terör estiriyor. Anadolu’da bacası tüten her evde de bu zulmün ızdırabı yaşanıyordu. Bu zulmün adına “Siyonist Yahudi terörü” demek daha doğru olur. Yıllar sonra bir Gazze ziyaretimizde dedemle yaşadığımız bu çocukluk anısını Hamas liderlerinden İsmail Heniye’ye anlatmıştım ve çok etkilenmişti.

Gönlünde iman olan Anadolu İnsanın kalbinde Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa, Devletimiz Osmanlı’nın bu topraklardan çekilmesinden buyana kanayan bir yaradır. İsrail de bu topraklarda bir çıbandır. Yukarıda anlattığım olayın üzerinden 30-35 yıl geçti. İsrail “Siyonist Yahudi terörünü” bitirmedi, bitirmeyecek.

İsrail terörünü kınaya kınaya “Kına” kalmadı

İsrail’in, sistematik olarak Filistinlileri katletmesi, evlerinden çıkarması, camileri yıkması, masum çocuk ve kadınların üzerlerine bomba yağdırmasından sonra, Müslüman ülkelerin devlet başkanları bu terörü her defasında şiddetle kınadı. Bu kınama neyi değiştirdi. Hiçbir şeyi. Yıllardır kınaya kınaya da Müslüman ülkelerin devlet başkanlarına da “kına” kalmadı. Devlet başkanları Siyonist İsrailin ancak güçten anladığını idrak etmek istemedi!

Aksiyon alıp, Filistin’in başkenti Kudüs’e barış birliği gönderilsin

Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın yaptığı gibi, ister D-8’den, ister D-60’tan olsun fark etmez, Müslüman ülkelerin askerlerinden oluşan bir barış birliği hazırlanıp Mescid-i Aksayı terör ve tacizden kurumak için Filistin’in başkenti Kudüs’e göndermesi gerekir. Zulüm ve terörün önüne ancak bu şekilde geçilebilir. Hatta bu birlik öyle komutan ve askerlerden seçilmeli ki her birinin hayalinde “Mescid-i Aksa için gözlerini feda etmek” olsun.

Batının bir araya gelerek kurduğu cemiyet ve kuruluşlardan Müslümanlara bir fayda yoktur.

Müslüman coğrafyalarda yaşanan zulümlere batılı cemiyet ve kuruluşların ve hatta devletlerin yaklaşımı prematüredir. Her zaman zalimden yana tavır almışlardır. Mazlumlar, adaleti olmayan bu kuruluşların merhamet ve insafına bırakılamaz. Bu sebeptendir ki D-8, olmadı D-60 olarak Müslüman ülkeler kendi Birleşmiş Milletler Cemiyetini, kendi sağlık örgütünü, kendi finans sistemini kurmalıdır. Bir adım daha ilerisi olarak “Halifelik Kurumu”nu yeniden ihdas etmelidir. İşte o gün dünya beşten büyük olur.

Mazlum aç ve zulüm görürken, zalime uyku yoktur

Dünyada gelir adaletsizliği, terör ve zulümler mazlumlara bir lokma ekmeği, başını sokacak bir evi çok görüyordu, son yıllarda bu ahlaksızlığını zirveye taşıdı. Bu anlayışta olan “zenginlere de bu saaten sonra uyku yoktur.” Mazlumların evinde yanan ateş, bundan sonra bu ateşi yakanları da kavuracaktır.

Erbakan Hoca 20 yıl iktidarda kalsaydı

Erbakan Hocam iktidarda 20 yıl kalsaydı Filistin Devleti kurulurdu, İsrail başkentini Kudüs’e taşıyamazdı, D-8 olurdu D-60. Sanayide üreten, ticarette dünyada söz sahibi bir devlet olurduk. İsrail’e karşı duruşunu net gösteren Irak lideri Saddam Hüseyin, Libya lideri Muammer Kaddafi ortadan kaldırılamazdı. Arap Baharı safsatası yaşanmaz Muhammed Mursi tutsak edilemez ve mahkeme salonunda can vermezdi. Suriye’de iç savaş yaşanmazdı. Türkiye’nin etrafı kuşatılarak yalnızlaştırılmaya çalışılamazdı. Nasıl ki Kıbrıs Harekâtının emrini verdiyse, kim bilir belki de İsrail’in anladığı dilden Filistin’in kurtuluş emrini de verebilirdi.

İki gündür İsrail de yanan ateş bahane edilerek, Filistin’e karşı şiddete dönüşmeden önce Müslüman ülkelerin acilen bir aksiyon alması gerekir. Bu süreçte Türkiye’ye önemli vazifeler düşmektedir. Hükümet kanadı bir tarafta çalışırken, diğer tarafta Yeniden Refah Partisi lideri Dr. Fatih Erbakan’da rahmetli Erbakan Hocamızın nüfuzunu da kullanmalı, inisiyatif alarak Filistin için oluşturulacak konsorsiyum için Müslüman ülkelere seyahatler gerçekleştirmelidir.

Okuyucularımızın Ramazan Bayramı mübarek olsun. 

Yazarın Diğer Yazıları