Filistin: Mescid-i Aksa, Aksa Tufanı ve Gazze

Semavi dinler tarafından kutsal sayılan Kudüs, İslam’ın ilk kıblesi, Mekke’nin, Medine’nin, İstanbul’un, Semerkant’ın ruh ikizi, İslam dünyasının sembol şehri, Hz. Muhammed’in Miraç’a, Hz. İsa’nın göğe yükseldiği yerdir. Mekke’deki Kâbe ve Medine’deki Mescid-i Nebevî’den sonra üçüncü kutsal mescit olan Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapan Kudüs, Müslümanların kutsalıdır.  

Kudüs, tarihte pek çok çatışmaya sahne olur. 1517’de Osmanlı himayesine geçer, o tarihten itibaren dört yüzyıl boyunca huzur ve barışın sembolü olur. 

Siyonistler “vadedilmiş topraklar” olarak gördüğü Filistin topraklarını, Osmanlı Sultanından almak ister, ancak Sultandan “kanla alınan topraklar ancak kanla geri verilir” sözünü duyunca Osmanlı Devletini yıkmak için çalışmayı başlatırlar. Nihayetinde Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşına girip zayıf düşünce Filistin toprakları 9 Aralık 1917’de İngilizlerin eline geçer. Filistin’i işgal eden İngiltere, 1917’de Balfour deklarasyonunu yayınlar ve dünyaya bölgede bir Yahudi devleti kurulacağını ilan eder. 1917 sonrasında ise Filistin’de Siyonist proje siyasi olarak uygulamaya konulur.

Osmanlı parçalanır, İslam dünyasındaki yekpare ahenk bozulur, Kudüs’te ihdas edilen sükûnet ve barış iklimi de bu işgal ile birlikte kaybolur. Filistin bölgesindeki yerli halka baskı, zulüm ve sürgün reva görülür, yüksek vergiler çıkartılır vergisini ödeyemeyen Filistinlilerin ellerinden toprakları alınır, Filistin halkının sindirilmesiyle de, Filistinlilere ait olan topraklar Yahudilerin yerleşimine açılır. Bir kara propaganda il de Filistinliler topraklarını sattı yalanını Ortadoğu coğrafyasında yaşayan Müslüman halka yutturur! ve Filistin’in yalnızlaşmasını sağlar. 

Filistin halkına uygulanan planlı asimilasyon II. Dünya Savaşı sonrasında şiddetlenerek devam eder. 14 Şubat 1947’de İngiltere Filistin’den çekilir. Çekilir çekilmesine ama başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmeleri teşvik edilir. Silahlı Yahudiler ile Filistinli Müslümanlar arasında çıkan çatışmalar sonucunda Filistin toprakları, Birleşmiş Milletler kararıyla ikiye bölünür; binlerce Filistinli yurtlarından sürülürken buraya yerleşen Yahudiler 14 Mayıs 1948’de İsrail devletinin kurulduğunu Dünya’ya ilan eder.

Filistinliler Direnişi Hiçbir Zaman Bırakmadı

Türlü zulümler uygulanarak Filistin topraklarına Yahudiler yerleştirilirken, Filistinliler bu zulme hiçbir zaman rıza göstermedi, direnişini ve mücadelesini tüm zorluklara rağmen sürdürdü. 

Haçlı ittifakı ile birlikte bölgede güçlü devlet imajı çizen İsrail ve Yahudiler, yine haçlı ittifakı tarafından güçlü bir devlet hüviyetine büründürüldü. Hemen hemen her yıl gerçekleştirdiği zulümlerle, Müslümanların Kutsal Mabedi Mescid-i Aksa, siyonistlerin postalları altında işgale ve zulme uğrarken Arap devletleri dahil dünyada bulunan 57 Müslüman ülkeden “kınama” haricinde neredeyse bir hareket olmadı.

Mısır’da Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı olması ile birlikte Refah Sınır Kapısı açılmış Filistin’in Gazze şeridinde abluka altında yaşayan milyonlarca insan biraz nefes almıştı. Çok sürmedi Mursi darbe ile indirildi, Refah kapısı yeniden kapatıldı. 

Hamas, ünü dünyaya duyurulan Amerikan yapımı “demir kubbeyi” aşmak için yıllarca birçok füze denemesi yaptı. Çok Namlulu Roket Atarların geliştirilmesi ile birlikte İsrail’in ‘demir kubbesi’ni ‘hamur kubbe’ yaptı. 

Hamas, Aksa Tufanı Harekâtını Başlatmakta ve Direnişinde Sonuna Kadar Haklı

Filistin ve Gazze’ye iki defa gittim. Gazze’de yaşayan insanların perişanlığını gözlerimle gördüm. Filistin halkı savaş istemiyor, işgal edilen topraklarını geri almak istiyor. Bu talebinde de sonuna kadar haklı.

Kamuoyunda Hamas kazanamayacağı savaşı neden başlattı diyorlar!

Gazze halkı çaresiz, İsrail isterse su veriyor, elektrik veriyor, yakıt veriyor. O da insafa gelirse! Canı isteyince de Gazze halkını fosfor bombaları ile havadan bombalıyor. Çoluk çocuk demeden katlediyor.

Gazze’de ilaç yok, hastane imkânları sınırlı, 50 km uzunluğunda ortalama 7 km genişliğinde bir toprak parçasına hapsedilmiş insanların çaresizliği ve dünya Müslümanlarının duyarsızlığı var ortada.

Haçlı dünyası her yıl İsrail’e milyarlarca dolar yardım yaparken, Müslüman devletler lüks ve gösteriş yarışında! Kudüs davası öksüz, Filistin halkı yetim bırakıldı. Filistin’e yardım yapan yok! Abluka ve işgal altındaki bu insanlar yardım yapılmaz ise nasıl gelişecek?

Ne yapsalardı? Çaresizlik içinde Her gün azar azar ölmeyi mi bekleselerdi? Filistin halkı, bir gün siyonist İsrail’in bu ablukasını yıkacağı ümidi ile, Filistin topraklarını geri alacakları hayali ile yaşıyor. Bu ümit ve hayal yok olursa o insanlar yaşayamaz.

Haberlerden duyuyoruz, Latin Amerika’dan gelip Filistin topraklarında işgalci olan Yahudileri Venezüella ve diğer ülkeler gemilerle ve uçaklarla yeniden kendi topraklarına taşıyacakmış! Bu insanların Filistin topraklarında ne işi var? Diye kimse sormuyor! Dünya ve Müslüman âlemi Filistin davasına kör ve sağır! 

Yine bu davaya sahip çıkan Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sorunu bitirecek olan da O. Bu yüzdendir ki Filistin halkı Erdoğan’ı çok seviyor. O’ndan kendilerine sahip çıkmasını bekliyor.

ABD’nin En Büyük Savaş Gemisi Büyük İsrail Projesi İçin Mi Geldi?

Hamas’ın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı harekâtı sonrası, İsrail’in paniklemesi üzerine ADB, en büyük savaş gemisini gönderdi.

Aynı ABD, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin yürüttüğü terör operasyonlarında SİHA’mızı düşürdü. ABD, bu hareketleri ile bu topraklarda tansiyonu artırmaya çalışıyor.

ABD, Suriye savaşı ile birlikte Suriye’nin kuzeyine önce DEAŞ’ı yerleştirdi. Aşırı dinci olarak lanse edilen DEAŞ terör unsurları Hollywood’da hazırlanmış gibi dehşet videolarını dünya kamuoyu ile paylaştı. Bu Hollywood tarzı paylaşımlar dünya kamuoyunun tepkilerine neden oldu. ABD’nin DEAŞ’a müdahalesini meşrulaştırdı! Ardından DEAŞ’tan temizlediği Suriye'nin kuzey topraklarına PKK/PYD terör gruplarını yerleştirdi ve kendi üstlerini kurdu. Bu topraklarda yaşayan Müslümanlar, vatanlarından edildi. Dünya siyonistleri tarafından sıra geciken Büyük İsrail planını uygulamaya geldi sanırım. Onun için ABD’nin en büyük savaş gemisi İsrail’e geldi. 

Yakın gelecekte Filistin topraklarından kaçan Yahudileri, Suriye'nin kuzeyine yerleştirdiler diye bir haber duyarsanız şaşırmayın! Müslümanlar uyursa, onlar planlarını icra ederler unutmayın!

Çözüm, Müslüman ülkelerden 10’u Mescid-i Aksayı korumak ve güvenliği sağlamak için Filistin’e 100’er asker gönderse bu kan ve gözyaşı diner, bölge halkı rahat bir nefes alır.