
Ereğli'de Üniversite Okunur Mu?
Kerim Küçüksarı
Bir öğrencinin yüksek eğitimini tamamlayacağı üniversiteyi seçerken en çok dikkat ettiği etkenlerden biri şehirdir.
Bilinçli öğrenciler tercih yaparken, şehrin müzelerine, tiyatrolarına, sinemasına, restoranlarına, rahat iş bulma imkânına, farklılıklara açık olmasına, sağlıklı serbest zaman geçirebileceği sosyal alanlara ve üniversitenin kalitesine bakar.
Konya’da bir üniversite tercihi yaptığını düşünen bir öğrencinin kazandığı üniversite Ereğli’de olursa ne olur? Gelin öğrencinin Konya’dan Ereğli’ye doğru yolculuğunu canlandıralım.
Konya’dan Ereğli’ye doğru yola çıkan bir üniversite öğrencisi Acıgöl dolaylarına gelince yol birden bozulur ve Kesmez köyüne kadar olan on-on iki kilometre boyunca köy yolunda gidiyormuş gibi bir his verir. Yolun bu bölümü şaka gibidir!? Acıgöl’ün suyu kadar acıdır. Öğrenci bir nebze anlar nereye gittiğini ve şehre verilen önemi. Sonradan öğrenir bu yolun yıllardır bitiril(e)mediğini, Ereğlilerin ve Ereğlili siyasetçilerin ne kadar iş bitirici olduğunu!
Yol kenarları ağaçlandırılmış, refüjler çiçeklendirilmiş, sıcak bir karşılama olur en azından diye düşünürken Ereğli’nin girişine yaklaşır. Gördüğü manzara karşısında birden irkilir! Şehrin hem doğu hem batı girişi sanki hayalet bir şehre gelmiş gibi bir his verir. Şaşkınlığı biraz daha artar.
Üniversitenin bulunduğu alana gelmek için şehri boydan boya geçer. Görece hareketli olan şehir merkezinde yollar sıcak asfalttır, üniversiteye yaklaşırken sanki Ereğli’ye girerken Acıgöl ile Kesmez Köyü arasında olduğu gibi kumlama asfalt karşılar öğrenciyi. Köye gider gibi üniversite kampüsüne gider.
Kampüsten içeri girer ve fakültelerini görür. Sıralar, fakülteler ve yollar! İlim talebesi öğrenciler ister ki, ilim öğreneceği alanlara en azından rektör odasına alınan “sümen takımı” kadar değer verilsin.
Öğrencinin ilk öğrendiği ve en acı öğrendiği şey fakültenin Konya merkezde olmadığıdır.
Öğrenci zamanla şunları da öğrenir, şehirde serbest zaman geçirebileceği sosyal donatı alanlarının çok kısıtlı olduğunu,
Tiyatroların olmadığını, nitelikli restoranların sınırlı sayıda olduğunu, sanayisinin yeterince gelişmediği için rahat iş bulma imkânın olmadığını! Akşam belli saatlerden sonra yurtlara ulaşımın çok zor olduğunu!
Festivaller ve fuarların neredeyse hiç yapılmadığını,
Hayal kırıklığına uğrayan öğrenci derslere bir müddet devam eder, daha sonra Ereğli’den gitmenin yollarını arar. Yarı yıldan sonra da öğrenci artık derslerde yoktur. Kampüsün öğrenci kapasitesi 2 bin 500 dolayında olmasına rağmen, öğrenci sayısı bin 500’leri kolay kolay geçemez. Ortalama zekâya sahip bir kişi bilir ki üniversite şehirle, şehir üniversite ile gelişir.
Ereğli niçin yeterince gelişmedi?
Hititlere başkentlik yapan Ereğli, beş bin yıllık tarihiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. 1927 yılında yapılan nüfus sayımında Konya merkezin nüfusu 101 bin 647 ve Karaman’ın nüfusu 37 bin 73’ken, Ereğli’nin nüfusu 33 bin 863’tür.
Aradan geçen yıllarda Konya hızla gelişmiş, Karaman’ın gelişmesi ise il olduktan sonra hızlanmıştır. Ereğli’de merkeze uzak olduğu için kamu hizmetlerinden yeterli düzeyde faydalanamamıştır. Halen de yeterli düzeyde faydalanamamaktadır. Yanlış tutum ve davranışlardan dolayı yatırımcılar kaçırılmıştır. Şehrin ileri gelenlerinde ve siyasetçilerinde birlik ve beraberlik olmayınca, amaç ve hedeflerde birliktelik olmamış bu durum da gelişmenin önüne geçmiştir.
Bir gün gelirde Ereğlililere niçin il olmak istiyorsunuz? Sorusu yöneltilirse siyasetçilerin ellerinde oda, dernek ve STK’larla geniş tabanlı bir katılımla hazırlanan derli toplu bir dosya olursa, Ereğli’nin meramı daha sağlıklı anlatılacaktır.
Bu ayıp Ereğlilere ve Ereğlili siyasetçilere yeter!
Acıgöl ile Kesmez köyü arasında yıllardır bitiril(e)meyen yollar, bir türlü estetik hale getirilemeyen şehir giriş ve çıkışları, üniversitenin önünde bitmeyen kaldırımlar, küçük bir rüzgârda tozu toprağa katılan kumlama yollar, teşvik kapsamına aldırılamayan Ereğli, il yapılamayan Ereğli, kaçırılan yatırımcılar… daha çok şey sayılabilir.
Peki Ne Yapmalı?
Günümüzde markalaşan şirketler gibi şehirler de markalaşmak için rekabet halindedirler. Bu küresel rekabet ortamında geri kalmamak için;
- Kentsel dönüşümlerin şehre kimlik kazandıracak şekilde yapılması, turizm potansiyelinin artırılması,
- Gastronomi turizmine yönelik nitelikli restoranlar ile, spor alanları, kütüphaneler, sinemalar ve tiyatroların sayısının artırılması,
- Yatırımcıları çekmek için teşvik kapsamına alınması ve yatırımcıya arsa konusunda kolaylık sağlanması,
- Nitelikli öğrenci çekmek için üniversite imkânlarının geliştirilmesi, üniversite ile sanayi ve belediyenin ortak çalışmalar yapması, öğrencilere mezuniyet sonrası iş sahalarının oluşturulması,
- Nitelikli insanları şehirde tutabilmek için sosyal donatı alanları ile ailecek gezilebilecek, alış veriş yapılabilecek nitelikli alanların oluşturulması, şehirde yaşam kalitesinin artırılması,
- Şehrin tanıtımına katkı sağlayacak festivaller ve fuarlar düzenlenmesi, fuarlara ulusal ve uluslararası alandan ziyaretçi çekilmesi,
- ve hedeflenen diğer amaçlara ulaşmak için şehrin markalaşması gerekir.
Bir şehrin marka olması, birçok açıdan önemli kazançlar sunar. Güçlü bir şehir markası oluşturmak ve markayı geliştirmek için şehirlerin üst yönetiminde yer alan milletvekili, kaymakamlık, belediye, üniversite, sivil toplum kuruluşları, sanayi ve ticaret odaları, yerel medya gibi birimlerin profesyonel adımlar atmaları ve birlikte çalışmaları gereklidir.
Partilerin temsilcisi olan siyasiler, Ereğli’nin marka bir şehir olması yolunda görüş farklılıklarını bir kenara bırakırlarsa Ereğli kazanır. Ereğlili üst kimliğinde fikir birlikteliği ederek çalışırlarsa, markalaşma hedefine uygun, sanayinin gelişmesine yönelik yatırımların gelmesi için gayret sarf ederlerse Ereğli gelişir. Bütün bu çalışmalar için de vizyon gerekir.
Bir şehir için çalıştığını söyleyen siyasilerin birbirlerine küsmesi kadar abes bir şey yoktur. Şayet bu şekilde giderse Ereğli ne sanayisini geliştirebilir, ne il olur, ne nitelikli öğrenci çekebilir ne de şehre gelenleri şehirde tutabilir.