
Asgari Ücret 1000 ₺ olsun
Kerim Küçüksarı
Geçmişten beri üzerinde çok konuşulan bir konudur asgari ücret. Her yıl gündemi meşgul eder. Ekranlardan ve gazete manşetlerinden milyonları ilgilendiren düzenleme şeklinde saygın medya kuruluşlarımız tarafından haberler yapılır. Çok önemli yorumcularımız saatlerce üzerinde konuşurlar. İşçileri, işçilerden daha çok düşünen işçi sendikaları önerilerini açıklar. Meclisimizin kıymetli vekilleri hararetli konuşmalar yapar. Asgari ücret maaşları ‘şu kadar simit alır, bu kadar bardak çay içilir’ gibi kıyaslamalar gırla gider. Tüm bu konuşmaların içerisinde bir işçinin alacağı asgari ücret aslında konuşanların bir akşam yemeği bedeli kadardır!
Nihayet yeni yıla bir hafta kala artışlar belirlenir tüm kesimler mutlu olur! Bu denklemde bir tek mutlu olmayan kesim vardır oda asgari ücretle evini geçindirmeye çalışan işçilerdir. İşçi maaşlarına yapılan artışı, işveren cebinden karşılamayacağına göre, başta temel tüketim malzemeleri olmak üzere tüm ürünlere biraz daha fazlasıyla zam olarak yansıtır. Haliyle asgari ücret zamanlanınca bir işçinin alım gücü artmıyor. Aksine daha da azalıyor. Rahatlık arayan devlet kademelerine gözünü dikiyor. Devlete kapağı atanın kurtulacağı düşüncesi ile de devlet kapısında binlerce insan ‘atama’ bekliyor.
Bu artışlar işçiye yaramıyor. Asgari ücret zamlanınca haliyle sigorta primleri artmış oluyor. Artışlardan esnaf, tüccar, doktor avukat, mühendis, mali müşavir kısacası 4b bağkur sigortasını kendisi ödeyenler de memnun değil. Burada kazançlı çıkan devletimiz. Önerim en vasıfsız işçiye ödenecek asgari ücretin alt sınırının 1000 tl ye sabitlenmesidir. Şayet sabitlenirse işverenin ödediği vergi ve stopaj yükü azalacak, SGK primlerini ödemede sorun yaşamayacak, kaçak işçi çalıştırmaya tevessül etmeyecektir. Aynı işi, daha az işçi çalıştırarak yapmaya kalkmayacak, çalışma şartları insani düzeyde kalacaktır. İşverenler kalifiye elamanına zaten dolgun bir maaş verecektir. Bunlar olursa kafasına esenin zam yapamayacağı bir sistemin zemini hazırlanmış olacaktır. Böylece tüm kesimler üretime odaklanırsa da gündemimiz değişmemiş olur! Devletimiz de denetimleri artırarak tarımdan sanayi ye kadar tüm sektörlerde kaçak işçi çalıştırılmasına müsaade etmez ise devletin geliri daha çok artacaktır.
Sendikalardan, muhalefet partilerinden, iktidar partisinden ve bu toplumdaki bireylerin eğitimi ile ilgilenen tüm kesimlerden beklediğimiz şey bu toplumda yaşayan tüm bireylerin alım gücünün artırılmasıdır. Herkes evinin önünü temiz tutacak ki sokaklar temiz olsun. Sokaklar temiz olursa tüm şehir hatta bütün bir ülke ter temiz olur. Kısaca herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Asgari ücret sanayiciyi, çiftçiyi, esnafı, girişimciyi veya hizmet sektöründeki herhangi bir kişiyi çok yakından ilgilendirmektedir. Bu nasıl oluyor diyebilirsiniz? Bunun için Asgari ücret kıyaslamasını simit çay üzerinden yapmayı bırakın artık. Kıyaslamayı gelişmiş ülkelerdeki işçilerin aldığı maaşlar, yaşam standartları ve alım gücü üzerinden yapın. Bir çiftçinin, esnafın, sanayicinin, girişimcinin veya bir hizmetin alıcısı, müşterisi bu insanlardır. Bu insanların alım gücü ne kadar yüksek olursa, ülkede yaşayan esnaf, çiftçi, sanayici daha çok kazanacak, refah seviyesi daha yüksek olacak demektir. Bu kıyaslama bize gelişmiş ülkelerdeki bir insanla sizin aranızdaki farkı da göstermiş olur.
Gelişmiş ülkelerin para birimi üzerinden bir karşılaştırma yapmak doğru değil diyebilirsiniz? Türkiye’deki ucuzları sıralayabilirsiniz! Ucuzlarla kendinizi teselli etmeyin. Gelişmiş ülkelerde de çok fazla ucuz olan şeyler var. Sıradan bir işçinin ailesi ile tatile gidebilmesindeki mutluluğu düşünün!
Dünyada toplam milli gelir sıralamasında 19. sıradayız. Kişi başına düşen milli gelirde dünya ölçeğinde kaçıncı sırada olduğumuza okuyucularımızın bakacağını düşünüyorum. Ülke olarak gelişmiş ülkelerle aramızdaki 20, 30 bazı meslek gruplarına göre 40 kat fazla olan bu maaş farklarını, kişi başına düşen milli geliri artırarak kapatmamız gerektiğini düşünüyorum.
İnsanlar daha çok kazanabilmeli ki ekonominin çarkları dönsün. Bunun için tüm sektörlerde güçlenerek zenginliği tabana doğru yaymak, kişi başına düşen milli geliri artırmak gerekir.