Modern korkaklar demokrasi katilleri-5

GEÇEN HAFTADAN DEVAM

Türkiye’nin en güzide illerinde, mütenaim vilayetlerinde; halkı aldatıcı, tiksindirici, basit işlerle partililerin meşkuke oluşları partiyi halkın gözünden düşürüyorlar. Bu zevatlar baktıkları zaman: Ya heykel görüyor-ya boz ayı hayaletleri. Ufuksuz siyasetçilerden zihinlerini havale etmiş yönetici kisvelilerden, haysiyetini yitirmiş aydınlardan daha ziyade ne beklersiniz ki?

Bunlar, ne anlar tarihten-tarih bilincinden? Ne anlar istikbalden? “İstikbal Göklerdedir” bereketinden cümlesinin banisini de tanımazlar. Fakat! Gündem değiştirmek, anlam kargaşası çıkarmak, algı yönetimi baskısı kurmak, önemli işleri (devletin ve milletin yararına olanları) sulandırmak marifetleri olmuş. Üzerlerinde batının pis kokuları sinmiş. Baktıkları zaman vatan aşkı yok. Millet sevdası bitmiş. Batılının medya taktik oyunlarıyla çelme takmaya çalışan çelipa kuyrukları.

Bunlarda siyasi maharet yok. Siyasi derinlikleri, siyasi erdemlikleri hiç yok.

Muharrem İnce Bey: Zillet İttifakından kopanları toplamak, sızıntıları (Cumhur İttifakına geçişlere mani olmak), kaçaklara sahiplenmek için uğraşıyor. Biz bu hareketlenmelere saygı duyarız.

C.H.P. Milletvekili çıktı dostlarını açıkladı. Gittiği yol yanlış olsa da, ağzından çıkan beyanatlar gerçeklerden uzak olsa da sözünü çekinmeden söyleyen, sözünün arkasında duran mert siyasetçileri ayıplamayız. Ancak ayıp olanı söyleriz. Ayıp ile ayıplık yapanı birbirinden ayırırız.

Sisli ve sinsi görüşmeler yapılıyor. Açığa çıkınca da yalan söylüyorlar. Adam: PKK’yla HDP‘yle içli dışlı görüş teaddileri, anlaşma metinleri yapıyor. Deşifre olunca basıyor narayı. Ben etmedim, ben yapmadım. Ali Babacan’a da, Ahmet Davutoğlu’na da HDP ile ve yetkilileriyle görüşüyorlar. Yahu! Herif gibi çıkın arkasında durun. Bu görüşmenizden niye çekiniyorsunuz? Ayıplı işler peşindeysen peki, niye yapıyorsun? Sisli-puslu havada balık avlama sevdasıyla gemini batırıyorsun. Ferhun Buldan ile basın toplantısı yapıyorsunuz. Oradan ayırılınca etmedim, tutmadım. Kısa zamanda ekarte ettiniz kendinizi.

Bu halk bilmez mi sanırsınız? Sizlerin ezeliyetinizide, icraatlarını da, sonradan ki değişikliklerinizi de. Bura da: C.H.P. kuyruğuna takılmak isteyenlere soruyoruz: Görüştüğünüz, toplantı yaptığınız kimseler; cüzzamlı (tehlikeli-sakıncalı) kimseler ise niye yaptınız?

Engin Özkoç kalktı: Ali Babacan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu, Temel Karamollaoğlu’nu, Selahaddin Demirtaş’ı, Halk Partisinin dostları olarak ifade ettiler. Sizler açıkça dostluğunuzu niye söylemezsiniz? Sayın Bahçeli’nin teşhisi demek ki doğru. “Sisli ve sinsi görüşmeleri yaptınız. Deşifre olunca da; ne sen tanı beni, ne ben tanıyayım seni.”

Bu iki yüzlülük değil mi? Amerikan Azmanları olan PKK ve FETÖ Terör örgütlerine, değil mi bu ameller? Faiz ve rant lobilerini tasdik anlamına gelmiyor mu? Amerikan’ın, Pentoloğunun, Soruz’un celibi olunmaz mı? Biz Türkiye halkına 15 Temmuz 2016’da suikast yapılıyor, bombalarla hücum edilip-caddeleri basılıyor? Kurumlar rehin alınıyor. Birgün öncesinden (14 Temmuz’da) on dört Halk partili Pentagon’da. Sabah Gazetesinin duyurduğu gibi: Fazlı Günter Özcan vb.lerinin Amerikan kapılarını aşındırmasının altındaki sırları herifseniz bu millete açıkça söyleyin. Mertçe (Bizim dostlarımız) deyin. Bu iş bitsin.

Ama Yarabbi! Bundan tam bir asır öncesini yaşamaktayız. Devleti ve milleti için uğraşan, devletini güçlü milletini kalkındırmaya çalışan bir Osmanlı padişahı İkinci Abdülhamid HAN vardı. Ecnebiye bir avuç bile toprak vermemiş binlerce okul-eser kazandırmış, Bağdat Tren yolu gibi binlerce eserler icra etmiş bir Padişahı; Kızıl Sultan diye iftiralarla karalamışlardır. Kaddar-Zalim-İstipdatçı olarak tanıtmışlardı.

Aslında zora olanlar kendileri idi. O günün teröristleri olan cemiyetlerle, batı yanlısı aydınlarla, Ermeni ve Rum Boşnak örgütleriyle İttifak olup “Abdülhamid”i iktidardan düşürenler. Zulüm ile cinayetlerle iktidara malik olanlar; hem küçüldüler- hem küçülttüler. Hem toprak verdiler-hem de vatanı parçaladılar. Hem düşmanla birlik oldular-hem de düşmanları üzerimize saldılar. 1909-1919 yılları arası bunlara şahit. O günlerin müfritleri sonradan oldu milli kahraman. İttihat ve Teraki ne ise günümüz demokrasi katilleri, modern korkaklar aynılar.

Bugün Recep Tayyip Erdoğan’a niye cephe alıyorlar? Düşük gelirlinin ve orta hallinin gelir seviyesini yükseltti. Ülkesini sağlıkta dünya ülkelerinin üstüne çıkardı. Yollar-barajlar-eserleriyle moderniteyi yakalattı. Savunmada büyük ilerlemelerle buluşturdu. Ne bu milleti-ne bu devleti ezdirtmedi. Bu milletin hakkını yemedi. Bu devletin hakkını yedirtmiyor.

Kalkmışlar şimdi. O şom ağızlar, Amerikan çelipaları; Avrupa havarisi kesilen batılı celipler, siyasi gayelerine mağlup olup “Diktatör Erdoğan” diyorlar. Bunlar, ne (Milletperver) insanlar beeh.  SON