Modern korkaklar demokrasi katilleri-3
İrfan Kılıçarslan
GEÇEN HAFTADAN DEVAM
Asker kafasıyla sosyal hayata el koymalar. Sıkıyönetimler, darbeler ülkemizden hiç eksik olmuyor. Bu ukalaların; o gürültü sesleri, o zaman niye çıkmıyordu? Hiçbir batılı ülke de; sivil idareye başka bir gücün tesir edemeyeceğini Milletin idaresini ancak yine milletin kendisinin belirlediğini. Kuvvetler ayrılığının kurumlar da işlerlik kazanması gerektiğini bu dinozor kafalılar niye anlamak istemezler. Bir taraftan Batılıyı örnek aldık derler, diğer tarafta batılı devleti hiyerarşisini ve yönetim sicimlerini görmemezlikten gelirler. Bu ne biçim çelişki, bu ne biçim aymazlık? (Kuvvetler Ayrılığı) ilkesinde de battıkça-batağa. Ayrı bir garabet içindeler. Bunlar, ihanet vasıtalarında yolculuk yaparlar da nereye gittiklerini bilmeyen mecnunlar…
Yeni yılın ilk aylarında estirilen hava: Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan bir hukuki atama. Demokrasi katillerini ürkütmüşe benziyor. Bunlar birer ödlekler biliyoruz ama bu kadar vaveylaları nasıla iç diyor? Ses tonlarının yükselişleri, önlerine konan cihazların hangi ülkeden geldiğiyle alakalı herhalde. Amerikan Başkanı Baydın’dan bir mesaj aldılar. Medya ayarları bozuldu herhalde. Bozuk plaklar, namert ellerde flama olmuş.
Hani bir zamanlar yine Amerika’dan Kartır’dan bir mesaj almışlar, Pensilvanya’dan harekete geçmişler, 7 Şubat 2012’de yargıyı harekete geçirmişler. MİT’i, Başbakanı devre dışı etmek, baskı altına almak gayesiyle harekete geçmişlerdi.
Bakınız? Bu olaylar da benzerlikler var. Gözdağı-şantaj var, baskı var, dizayn var, paravanlar görev almış. Türkiye’yi karıştırma provaları yapılıyor, Öğrenciler, öğretmenler, okullar-üniversiteler-öğretim rektörlükleri alet ediliyorlar. Biz bu oyunları 70-80’li yıllarda çok izledik, biliyoruz, senaryolarını ve yazanlarını da tanıyoruz.
Hemen daha yakın! “Gezi olayları” Ülkemize verilen tahribatları, dışardan beslemelerin içimizdeki acı hatıraları, mandallıkları unutmadık.
Gelecek Partisi Başkanı çıkmış, İP’e un serpmek Yahu! Gezi olaylarında sen, Başbakandın; o gün kü sözlerini bir hatırla sana! O gün öyle sözlerin vardı ki taşlıyordun. Aynı mahfillerden gelen ülke ve milletin aleyhindeki kalkışmalardı şimdi onaylıyorsun herhalde. AK.P. karşıtlığı, Millet İttifaklığına kuyrukluk yapma hevesi bu olsa gerek.
Yine de helal olsun. Sayın Cumhurbaşkanı (Cumhurun Başı) kısa ve net konuşuyor, özetliyor. Önlerine iki kefeli bir terazi koymuşlar. Kefenin birinde İyi Parti ve beraberindekiler, diğerinde H.D.P ve P.K.K. ve benzerleri. C.H.P.’ye de; sen bunları dengede tut, görevi Millet İttifakı dışardan etki altında. Adeta oyuncağa döndüler. Bir Amerikalısı oynuyor, bir siyaeni oynuyor. Bir batılısı oynuyor, bir garplısı. Bir evanjeliği oynuyor, bir neokonu oynuyor. Sersem oldular yazık. Vatandaşlarımız oldukları için içimiz yanıyor. Lakin hırslarını bırakıp realiteyi seçemez olmuşlar.
Dış güçler, Dış ülkeler; hatta devletlerinde üstünde olan mahfiller (mihraklar) ülkemizde güç gösterisi yapıyorlar. Ülkemiz insanlarının katmanları kullanılarak bu milletin evlatlarının arasında kırılmaya yüz tutmuş-fay hatları oluşturamazlar inşallah.
Amerika öncülüğündeki batı: Bu vatanının en dindarı olan Doğu ve Güneydoğu Bölgesi halkının dinini huruç ettirebilmek dinini bu topraklardan kazanmak için P.K.K.‘yı icat etti. Diğer taşeron aygıtları da kullanmaktan çekinmediler.
Orta Doğu’da dini tarumar etmek için Deaş’ı bilmem ne örgütlerini kullanmaktan geri durmuyorlar.
Ülkemizin ta içlerine, FETÖ gibi sinsi bir yapıyı ilka etti. Samimi insanların imanlarını sarsmak için, sulandırılmış bir İslam’ı bir cemaat eliyle yerleştirdi ki içinde her türlü suistimali bulabilirsiniz. Bunların taptıkları batı korkak. Bu haysiyet yoksunları da korkak. Medeni geçindiklerine bakmayın.
Dikkat edin Amerika’da istihbarat örgütlerince üniversite kampüslerinde, akademi çevrelerince, batı düşünce kuruluşlarınca çalışmış dizayn edilmiş yıllarca emek sarfedilmiş ürünlerdir su terör örgütleri.
Ülkemizde bazen dernekler, bazen vakıflar, bazen siyaset kurumu, birlikler, kuruluşlar seçilerek bilerek kullanmışlardır. Maalesef maşalar eliyle dış tesirler el-an gözükmekte, yürütülmektedir. Yöneticiler, yönetimde paye alanlar, her an uyanık ve sak olmaları lazım. DEVAM EDECEK
