
YADİGAR
Hakkı Balcı
Yeni dünya düzeninin başıymış gibi görünen bu günler bizleri yanıltmasın...
Çünkü; yaşananlar kendimizin kurmadığı bu oyunun başı mıdır, sonu mudur? Bilemeyiz...
Osmanlı’nın kudretli dönemlerinden bu yana oynanan hiç bir oyunun kurucusu da değildik zaten...
Oyunlara hep sonradan iştirak ettik, ettirildik ya da mızıkçı muamelesi yapıp kenarda tuttular.
Türk filmlerinin Yadigar’ı gibiydik.
Kimse o’nun müşfik, merhametli bir adam olduğuna bakmıyordu. Her filmde rolü kötü karakterdi, her filmde dayak yerdi...
Kasımpaşa,Dolapdere, Tarlabaşı İstiklal caddesi, Taksim’in ürkütücü kalabalığında tanıdığım en muhlis en kalender adamdı ama bu kimsenin de umurunda değildi.
Yadigar’dı işte...
işi oydu...
Rolü dayak yemekti...
Yadigar Yeşilçam sokağındaki kahvenin müdavimi ve hakimiydi. Yapımcılar üzerine doğru geldi mi ‘Hakkı Ekmek geliyor’ der Sevinirdi...
Tabi bende acımazdım pişti de 2 ben, bir o yenerdi... Allah rahmet eylesin...
Evet, Covid19 sonrası ülkemize hangi rol biçildi bilmiyorum ama yeni dünya düzenini dizayn edenler mutlak bir rol vermişlerdir...
Ancak,
Bu kez karşılarında küçümseyecekleri bir Türkiye yok ama Nevri dönmüş barbar Avrupa’dan her türlü melanetin geleceğini de biliriz.
Üzerimize çiğ gibi büyüyerek gelen bu oyunun lodosu ya da gökten düşen rahmetin yağmuru olabiliriz...
Emin olunuz, Avrupa yıllardır blöflerle yaşıyor... sömürdüğü ülkelerin beddualarından bunalıyor Arık,
Amerika akıttığı onca kanın bedelini ödeyeceği günleri yaşıyor...
Bizim Yapacağımız tek şey kendimiz dönmek Ve ümid var olmak...
Böyle dönemlerde ancak ve ancak özüne dönebilen, hücrelerini yenileyen milletler ayakta kalabilir...
Makineleşmiş bir hayata küçük bir dinlenme arası verdiğimizi düşünüp zinde kafayla kendi rollerimize şekil vermeliyiz...
Akıntıya kapılmadan çözümler aramalıyız. Ramazan ayı ve sokağa çıkma yasakları İle yavaşlayan hayatın içinde kaybolan değerlerimizi yeniden bulmayız.
Ölüme meydan okuyan bir milletin evlatları olarak bunu başaracağız...
Yeni dünya düzeni feryat, figan nasıl gelirse gelsin yeni düzenin yıldız ülkesi olacağız.
CUMHURİYET
Karşı tarafa gol atma malzemesi değildir.
Mülkiyeti ve muhafazası her hangi bir siyasi parti ya da azınlığın tekelinde değildir.
Alevisi, sünnisi, laiki, İslamcısı, solcusu, sağcısı, zengini, fakiri herkesindir...
Öyle sorular geliyor ki!
Kimse durduk yere 'İslami değerlerin düşmanı' olmadığı gibi kimse de durduk yere 'cumhuriyet ve değerlerinin düşmanı' haline gelmiyor demekki...
Yarım hekim Candan, yarı hoca dinden çıkarır derler ya; çıkıyor işte...
Kaldı ki
Eşitlik, özgürlük ve adalet tesis edilemeyecekse, insana ve insanlığa fayda sağlamayacaksa; Yönetim biçimi ister komünizm ister Cumhuriyet, isterse islam cumhuriyeti olsun, ne fark eder ?
Devletimiz 100 yaşında ama...
Bayrağı 177 yaşında,
Silahlı Kuvvetleri 2200,
Polis Teşkilatı 176 yaşında,
PTT’si 179 yaşında,
Kızılay’ı 151 yaşında,
100 den sonrasını hesaptan mı düşeceğiz...
Bu vesile ile Bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını tebrik ediyorum...
Ramazan ayının tüm müslümanlara barış, umut sağlık getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim..