Usturalı Bir Adam…
Hakkı Balcı
Bir anısı cidden gülmeye değer… Fıkra gibi…
Sünnetçi Merhum Ahmet Fişek sünnet için gittiği bir köyde yanında çantasını taşıyan kişiyle sünnet yapacağı evi ararken;
İki kadın; harman zamanı erkeklerin harman ve tarlada olduğu bir anda feryat figan ölmek üzere olan tavuklarını kestirmek için bir erkek ararken, Ahmet Fişek ve yanındaki arkadaşını görmüş...
Kadın; uzun boylu, pala bıyıklı, fötr şapkalı, yelekli tanımadığı Ahmet Fişek’i ve yanındakini göstererek şu aptallara kestirelim dediği an “Aptalın kestiğimi yenir, başkasını bulalım” diyen kadını duyan Ahmet Fişek;
Biraz üzüntülü, biraz esprili ve sitemli bir üslupla;
“Hay gızım çoğunuz senelerdir benim kestiğimi (…), kestiğim tavuğumu mu yemeyeceksiniz” der yoluna devam eder…
O kadın bunu anlayabildi mi? bilmiyorum ama hep hor görülen esmer vatandaşlar cenahının yetiştirdiği abide niteliğindeki bu şahsiyeti makaleme konu etmeyi görev addettim…
“Aptallara abdallardan ders”, “Esmer Vatandaşlar” başlıklı iki makalemi, çonalar, esmer vatandaşlar, sepetçiler, çoğu zaman da a(p)dallar diye adlandırdığımız değirmenci mahallesi sakinlerinin güzel yüreklerine atfen yazmıştım…
1988 yılı ve sonrası sünnet olanlar bilmezler ama 1931 yılından başlayarak 57 yıl bölgenin en bilinen, en tutulan, işinin erbabı bir şahsiyet Ahmet Fişek…
Geçtiğimiz gün yanımda Yrd. Doç. Şerafettin Yıldız, Mehmet Elbi ve Ali Saylam olduğu halde yine gittim o mahalleye… Torunu Ahmet Fişekle görüştüm… Beyefendi bir adam, bizi bahçesinde misafir etti…
Torun beyanına göre yaklaşık on bin kişiyi sünnet etmiş…
Öyle ya! Bu yıllara denk düşen yaştaki kişilerin yazımı okurken “beni de beni de” dediğini duyar gibiyim…
Yeşile çalar Station ve jawa marka motosikletiyle gitmediği köy girmediği ev kalmamış…
O yıllarda 2,5 liraya, çoğu zaman bir kalıp sabun ve bir havluya, buğdayına, arpasına, karın tokluğuna kesmiş kestiklerini…
Bugün için eğitimsiz kişilerin ve doktorların dışında ehliyetsiz kimselerin yapmasının yasak olduğu halde ebeveyn çocuklarına daha sağlıklı sünnet yaptırabilmek için aylar öncesinde sünnet yaptıracakları doktoru yada sünnetçiyi araştırırken; o günlerde Ahmet Fişek’e güven tamdı…
Leğen, ustura, ölçü aleti ve kıskaçtan ibaret teknik edevatıyla yaptığı binlerce sünnetten bugüne kadar olumsuz bir sonuç doğmamış… Kaldı ki ıstıra hastalığı olarak bilinen bir çok çocuğun sağlığına kavuşmasını sağlamış…
Son yıllarda ise; gözlerindeki görme bozukluğuna rağmen el yordamı ile sünnet yapmaya başlamış… Buna rağmen şikayetlere maruz kalmamış…
Adına geceler, günler, kutlamalar düzenlenmese de gündelik sohbetlerin çoğunda ismi zikredilen Ahmet Fişek amca’yı yad etmek istedim…
Allah gani gani rahmet eylesin... Mekanı cennet olsun…
