Hoşgeldiniz…
Hakkı Balcı
İlçemizin yeni kaymakamı Deniz Pişkin geçtiğimiz gün mütevazı bir karşılama töreninin ardından görevine başladı.
Öncelikle sayın Kaymakamımıza hoşgeldiniz diyorum. Rabbim hizmet süresinde kolaylıklar ve en üst seviyede hizmetler vermeyi nasip etsin.
Sayın Kaymakamımızın bir önceki görev yeri Tosya’ya olan hizmetlerini Meslektaşlarımı bizzat arayarak bilgi sahibi olmaya çalıştım.
Görüştüğüm kişilerin ilk işaretleri samimiyeti, tevazusu ve enerjisine yönelik ısrarlı cümleleri oldu.
Bu hasletlerin varlığı çok önemliydi zira Kaymakamlık Devletimizin temsil makamıdır. Kaim-i Makamın Kurumsal veya bireysel her eylemi sadece kendisini değil temsil ettiği makamı ve halk nezdindeki devlet intibasını bağlar.
Devletimiz, kurumlarımız, toplumun tüm katmanları arasında uyum, güven, birliktelik ve barış ortamının ilçe bazındaki en önemli etken makamı kaymakamlık, kilit ismi ise kaim-i Makamıdır.
Sorunsal hale gelmiş kurumsal problemlerin çözümünden tutun, şehrin en ücra köşesinde himayeye muhtaç bir yaşlı, bir naçara kadar Devletin varlığını ve ağırlığını hissettirmek gibi bir misyon taşır.
İlçemizin çözüme muhtaç bir çok sorunu var. Bunlardan en önemlisi bana göre hastanemizdeki doktor eksiklikleri ve buna bağlı olarak aksak yürüyen sağlık hizmetleridir.
Zira kronik rahatsızlığı olan birisi olarak sağlığımızdan daha önemli bir meselemiz olmadığı kanaatindeyim. Hastane yönetimimizin bu anlamda büyük desteğe ihtiyacı vardır.
Kaim-i Makam marifeti ile müdahil olunması gereken daha bir çok yerel sorun var. Zaman içerisinde köşemden aktarmaya çalışacağım.
Takdir edersiniz ki, illet virüs birlikteliklerimize, mutluluklarımıza, huzurumuza en yakın dostumuza, kardeşimize hatta anne babamıza bile sarılmayı ve daha bir çok hasleti yaşamayı yasakladı.
Toplumsal bütün refleksler maalesef mesafeli, temkinli ve ağır çekim bir ahval içinde gerçekleşiyor.
Hepimizin pandemi kurallarına dikkat etmek kaydıyla bir dürtüye, dokunuşa müthiş derecede ihtiyacı var.
Halkla iç içe, toplum katmanlarını kucaklayan, devletin şefkatli yüzünü hissettiren hareketlere, güven, barış ortamına samimiyete tevazuya çok ihtiyacı var.
İşte tam bu noktada Seydişehir’i tanımayan bürokratları bekleyen tehlike; etrafında oluşma ihtimali yüksek, kişiler hakkında duygulara, çıkarlara, duyumlara göre yalan yanlış bilgiler vermeyi ve buradan itibar kazanacağını düşünen itibar avcılarına dikkat etmeli.
Kişilerin insicamını bozacak maksatlı bilgilendirmelerden uzak olmalı.
Habis ruh tezahürü bu yaklaşım tarzı önüne tam anlamı ile geçilebilecek bir davranış biçimi değil elbette ama böyle olmamalı.
Oluşturulacak olumlu ya da olumsuz suni Önyargılar ilçe meselelerinin çözümünde ket olmaktan ileri gitmez.
Hülasası;
Birlikte yaşadığımız bu küçük coğrafyayı yaşanılmaz hale getirmeye, kimsenin hakkı yok.