HAYIRA ALAMET DEĞİL GİDİŞAT

Hepimiz nasıl da kabulleniverdik bizi bekleyen dogmatik yaşam biçimini...

İnanın çok çetin kavgaların habercisi bu yeni dünya düzeni...   

İnsanlık alıştığı hangi yaşam biçimini terkedebilir ki!

‘Acı patlıcanı kırağı çalmaz’ derler ya hani...

Bu kavgayı ağlayanlar, ağlamasını bilenler, acı patlıcanlar kazanacak gibi.

Kaybedenleri ise; ağlamayı bilmezler, vermeyi sevmezler, burnundan kıl aldırmazlar olacak...

‘Gün gelir devran döner’ dendi.

Günü geldi evren döndü üstünlerin üstüne...

Keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü...

Siz deyin Demokles’in kılıcı, ben ise; ilahi Adalet...

SÜLÜKLERE BAK HELE...

Sömüren sömürüyor zaten.

Demokrasi dediğimiz yönetim biçiminden tutun adını islam cumhuriyeti koymuşlarına kadar.

Bu dünya üstünlerin dünyası. Çalanların, çarpanların, edepsizlerin, namussuzların dünyası.

Gel gelelim avamda kendine düşman...

Yahu bir kaç gündür bakıyorum bir luppodur, pırasadır, patatestir, almış başını gidiyor...

Hemde kahkahalarla... Alaycı, aşağılayan, tavırlarla...

Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan bıkmadık usanmadık.

Köşe yazarlarından tutun ‘de getti’ televizyonculara kadar.

Ulan, pırasaya muhtaç olasıcılar, 

Ulan, patates bulamayasıcılar

Ulan, başına ‘luppo’ kadar taş düşesiceler...

Ulan, ümüğünde makarna kalasıca muharrirler.

Ulan yemeğinin tuzunu Himalaya’dan, mutfağının mobilyasını italya’dan, purosunu, Küba’dan etirten tuzu kuru yazarlar, yok, yok dolaplarınız da kilerlerlenizde...

Sizde  yok yok, onlarda külliyen yok.

Ulan sizin röpteşambırlı, sabahlarınızın,, bu toplumu her seferinde yermeyi marifet bilen beyinlerinizin, kepçeleşmiş dillerinize, merhametsizliğinizin, fajitalı akşamlarınızın, deniz manzaralı sekilerinizin içine tüküreyim...

Ölüyü öptünüz diriyi öptünüz gözü sofrası pırasalı Anadolu insanına mi diktiniz. 

Haa! Siz çok ağır mükellef, Tolstoy okur, william shakespeare okur, Beethoven’dan Ay ışığı Sonatı dinlersiniz...

Bu Aziz millet cin Ali kır gezisi seviyesinde öyle mi?

Hayasız sülükler...

Hadi sizler seçkinsiniz ananız havyar, Babanız enginar da...

Anası soğan babası sarımsak olan avama ne oldu...

Sizde geri kalmadınız, pırasa yiyen komşunuza, luppo yeme sevincini yaşayan o meçhule giydirmekte..

Amerika’da Avrupa’da marketleri talan eden edeni görmezden gelip Anadolu insanını her fırsatta koyun diyen ahmak lüpenler...

Siz kimin koyunusunuz, kimin koynundasınız?

Belki çocuğu istedi aldı belki canı çekti aldı parasını ödemek için kuyrukta... Bunu görmüyorsunuz da ‘ne alaka luppo’ diyorsunuz...

Çıban çıksın poponuzda. Utanmaz arlanmazlar...