Hayat
Hakkı Balcı
Bunca akraba, onca dost, şunca arkadaş...
Sevenim çok sırtımız yere gelmez deme.
Hele başında bir musibet olsun.
Ölçüsü birde paraysa hazır ol yeni haline.
Zannedersin ki herkes ardında.
Birde dönüp bakarsın geriye bir sen, bir de gölgen var arkanda.
Güven denen haslet zamana değil yenik düşmüş dünyaya.
insan dediğimiz o mahluk
var ya; korkunç eksiliyor. Sireti suretinde arama artık.
Eksilirken; eksiltiyor, yontuyor insanı.
Elin adamının dediği gibi; “Bir iple intiharda edebilirsin salıncakta kurabilirsin.
Hayatın ipleri kendi elinde”
Şimdilerde sevilmeyi boşver sevmeyi dene. Önce seni sonra yine de seni sevdiğini söyleyeni.
Ama kimseden bir şey bekleme.
Hayal kırıklığını hayat kırıklarına çevirme. Yoruldum diyorsan ve insanlığınsa seni yoran. Yorulmaya devam.
Ağlayıp zıklama,
Senden geçmiş hayatı,
Ve seni arıyorsan arama...
Nafile...
Gör artık..!
Yokuş aşağıdır hayat...
Hemde dört nala...
Dönüşü yok...
Bak, ne güç senden yana, ne zaman...
Yalan mı?
Bütün kayıpların; buruşmuş bir beden ve
tekleyen yorgun kalbinde saklı bir kitap artık...
Her sahfası ve bütün sayfaları birbirine girift, harcı bol betondan bir kitap...
Açamazsın o sayfaları...
Ağır taşı ne yel kaldırır ne sel...
Zorlama...
Gör artık...
Beyhude umutlar çok hızlıdır...
Işıktan bile...
Işığa yetişebilir misin?
Hayır,
Öyleyse bil artık...
Direnme..
Yakalayamazsın ışığı...
'Yakaladım' dediğin şey;
Çölde serap, uykuda ruyadır artık...
Unutma...!
Meza ma meza...
Önüne bak...
Dönme geriye...
Dedim ya...!
Dönüşü yok...
Anla artık,
Yokuş aşağıdır hayat...
HUZUR
İnsanın şu Dünyadan başka
Zaman zaman kaçıp, kaybolacağı,
başka bir dünyası olmalı...
Hemen şuralar da bir yerde,
Nefes alabileceği,
sadece kendine ait,
küçücük bir dünya...
Huzur bulduğu
bazen bir türkü
ya da bir şiir,
Issız bir orman
Yüksekçe bir dağ
ya da asırlık bir ağaç altı olabilir.
Ya da kalkışları uzun
bir secdelik zaman...