Hakkı Balcı

Doktorlar 'El Çek Tabip El Çek' Modunda…

Hakkı Balcı


Seydişehir Devlet Hastanesinde tek haneli rakamlara düşen pratisyen doktorlara ve aynı anda poliklinik hizmeti, ameliyat, yataklı hastalar ve üstüne üstlük birde acil servis nöbeti tutturulan uzman doktorlara adeta jonglörlük yaptırıyorlar. Tabiri caizse pestilleri çıkmış durumda… Edindiğim bilgilere göre; yirmi pratisyen doktordan elde avuçta kalan doktor sayısı sadece üç. Gitmek üzere olan uzman doktorları da sayarsak tamtakır kuru bakır bir hastane… Başhekim Hakan Altuntaş’ın altı ay ücretsiz izin aldığı, istifa ettiği haberleri ise işin cabası…
Peki, neden böyle oluyor?
Direkt söylüyorum. Doktorların Seydişehir Devlet Hastanesinden bir an önce kurtulma düşüncelerinin tek sebebi politikacılar ve onlara ram eden yöneticilerdir. Hastanedeki yönetim zafiyetinin temel sebebi de budur. Hâlbuki politikacının görevi hastane yönetiminin bildirdiği doktor, donanım ve tıbbi ihtiyaçların giderilmesine yardımcı olmaktır. Kaldı ki, sağlığın siyasetten arındırılarak bir bağımsız bir kurul tarafından yönetilmesi gerektiğine inandığımdan politikacıların doktor atamalarına bile el atmalarını yanlış görüyorum ancak şu anki sistem maalesef bunu gerektiriyor.  Politikacı hastaneden elini çekmelidir. Sağlık bir bilim alanıdır ve hastaneyi politikacılar yönetmemelidir.

Soruyorum:
Uzman doktor atamaları sağlık bakanlığı tarafından yataklı tedavi standartları yönetmeliği ve personel dağılım cetveline göre yapılmasına rağmen daha dün bu atamaları basın toplantıları düzenleyerek ben yaptım diyen siz politikacılar bugün doktor yokluğunda neden sus pus oluyorsunuz?
Aynı politikacıların devletin diğer kurumlarında yapılan tayin ve atamalarda mesela; tapu kadastroda, adliyede veyahut vergi dairesine (v.s.) ihtiyaç olan bir herhangi bir memurun gelişinde, ya da gidişinde ben yaptım demezlerde, neden sağlıktaki atama ve tayinlerde üstüne basa basa ben yaptım deme ihtiyacı hissederler? Yoksa aklımın ermediği bir rant mı söz konusu? Devlet Hastanesi, doktorlar ve diğer çalışanlar politik egolarınızın tatmin alanları mı?

Cevap bulamadığım diğer sorular ise; 
Mecliste gurubu bulunan başta CHP ve MHP’nin yerel temsilcileri olmak üzere diğer muhalefet partileri neden bu konuda bir sorumluluk üstlenmez ve tespitlerini kamuoyu ile paylaşmazlar? STK’larımız hiç olmazsa kendi üyelerini dikkate alarak sağlık hizmetlerinin aksamasında neden seyirci kalırlar, neden yetkililere bu konuda raporlar sunup sorunun çözümüne katkıda bulunmazlar? Sizin göreviniz sadece parti teşkilatlarının oluşturulması ve seçim dönemlerinde oy toplamak mıdır? Muhalefet görevinizi yapmaktan neden imtina edersiniz? Bu bir aymazlık değil mi? Seydişehir Devlet Hastanesinde vuku bulan bu vahim tablonun gündemde tutulması ve ilgililerin uyarılması sadece basın mensuplarının görevi midir?
Uyarıyorum!
Uzunca bir süredir devam eden ve biat etme yöntemiyle yönetilen hastane artık sağlığın gerektirdiği şartlar dairesinde ele alınmalıdır. Milletvekili Harun Tüfekçi, gücü yetiyorsa doktor açığına çare olmalı, yetmiyorsa yönetime müdahil olup hastanede canhıraş çalışan doktorlara el çek tabip el çek türküsünü söyletmemelidir.
Uyarıyorum!
Hastanede her dediğinizi ifa edecek biat(cı), uydu başhekim arayışında asla olmayın. Kimse de biat etmek üzere başhekim olmayı kabul etmesin. Kimse asgari ücret mahkûmu taş ören firma elemanlarının ekmeği ile oynama şahsiyetsizliğini, hastane personelini keyfiyetleri doğrultusunda görevlendirme hakkını kendisinde görmesin. Ömrü hastanelerde şifa arayan bir şahıs olarak gelecekte zuhur edecek bütün olumsuzlukları köşemden kesip sorumlusuna fatura etmekten kamuoyu ile paylaşmaktan asla çekinmeyeceğim.
Uyarıyorum! 
Sağlık alanında meydana gelen boşlukların yapıcı bir üslupla kamuoyuna sunmayan, çözüm noktasında katkı sağlamayan, siyasi parti temsilcilerini ve STK’larının şifa bulmaz boş vermişliklerini de yine bu köşemden nakledeceğim.
Uyarıyorum!
Sağlık Seydişehir’de S.O.S sinyalleri veriyor. Suçlu değil, sorumluluk sahibi etkili yetkililer aranıyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları