Dışarda Bir Hafta…

Geçtiğimiz bir haftayı Seydişehir dışında geçirdim…
Kırk yıla varan arkadaşlıkların tazelendiği Belek buluşması ve ardından Gül diyarı engellilerinin daveti üzerine Eğirdir ve Isparta…
Sayıları az ama memlekette yaşamayı zorlaştıran, yalanı, dedikoduyu şiar edinmiş tenekeci, dün kara dediğine bugün ak diyen dönek, tenekeci, varlıkların fiiliyatından uzak bir hafta…
Kalp tasdikli dil ikrarlı dostça başlayan Belek buluşmasının ardından 70 engellinin 3 gün süren şifa anları yaşanası güzellikteydi…
Eğirdir gölüne uzanan yarım adaya Mardin, Adana, Ankara, Çanakkale ve ülkenin dört bir yanından gelen ve mimiklerinden tebessümü eksik etmeyen onlarca insanın karşılaşma anları cidden görülmeye değerdi…
Çoğu bir önceki engelliler buluşmasından, bir kısmı engellilerin hasbıhal ettiği internet sitelerinden ve diğer sosyal paylaşım sitelerinden tanışan insanların bu anı yüreğimin en takatsiz hali, göz pınarlarımın engelsiz çağlama anıydı…
Her Seydişehir çıkışı yaşadığım hüzün, çoğu yarım görünüşlü bu kadar güzel, sarılan, özleyen, sevinen, kucaklaşan, sıcak, samimi, seven tebessüm eden insanın arasında yerini “iyi ki geldime” bıraktı…

İyi ki gelmiştim zira…

Tekerlekli sandalye mahkûmu yürekleri yüzünde, Rüveyda’yı, kahkaha makinem Osman abiyi, adımı 112 koyan Nurel ablamı, kalbiye’yi, Serkan’ı, Durmuş’u, Nejla’yı, bülbül sesli Mustafa abiyi, Amasyalı, Mardinli, Ankaralı, Antalyalı onca güzel yüreği kaçırıp, yerel kirliliğin içerisinde üç gün daha geçirecektim…
Hep sağlıklı ve engelli olmama üzerine dualar ederiz ama kendi sözleriyle “yarım, yamalak, kör, topal, sakat” böylesine güzel yürekli insanların arasında onların her haline gıpta eder ruh halindeydim…

Organizasyonun mimarları, Melek, Fatih, Musa ve katkıda bulunan gül diyarının cümle güzel insanlarına müteşekkirim…
Umarım bir gün Seydişehir’de buluşur sevgi, saygı, paylaşımın en yoğun yaşandığı çıkarsız birliktelikleri tekrar tadarız…
Buna o kadar çok ihtiyacımız var ki…
Sevgi ve saygıyı, nezaketi, gönül paylaşımını birbirimizden esirgeyen…
Madde karşılıklı arkadaşlıkların, birlikteliklerin sarmaladığı dünyamızda bir nebze olsun merhem olursunuz…
Bu satırları Eğirdir’den; işletmesini Seydişehirli bir hemşerimin yaptığı kaldığımız göle nazır otel odasından yazmak ise; yaşadığım güzelim şehrimden istesem de kopamayacağımın emaresi sanırım…