Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Şâirin Nazarında Şiirin Târifi...

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Yazımın hemen başında şunu belirtmek isterim. Şiir; Sümerlerin Gılgamış Destanı’na kadar uzanan köklü bir târihe sahiptir. Bu sebeple "Modern Şiir" ifâdesini kesinlikle kabul etmediğimi bilmenizi isterim. Bu konu üzerinde manevî babam Bekir Sıtkı Erdoğan ile yaptığımız şiir meşklerinde fazlası ile durmuştuk. Kendisi bu konu hakkında şöyle derdi: Şâyet "Modern ya da Çağdaş Şiir" ifadesini kullanırsanız, çağdaş şiir için verdiğiniz tarih öncesindeki bütün şiir türlerini ve o türleri icrâ eden bütün şâirleri "Çağ Dışı" olarak adlandırmış olursunuz. 

Velhâsıl; benim nazarımda şiir: "Şâirin gönül ülkesinde yuva yapmış en müstesnâ kelimelerin özenle bakılıp büyütülerek ortaya çıkardığı  en seçkin unsurdur. Yâni, şâir bir nevi seçtiği kelimelerin üzerine kuluçkaya yatar da, günler geceler süren o sancılı sürecin ardından şiiri doğurur ve özenle bakıp büyütür. Sonra tüm insanlığın gönül semâlarına salıverir onu. Ona bakılsın, kimilerince bir elmas gibi yârin gerdanına takılsın, kimilerince de Kaf Dağı'nın ardındaki Simurg ülkesini aydınlatan ateş gibi yakılsın diye...

Şiir; Yahya Kemâl Beyatlı'da "Bildiğimiz mûsıkîden farklı bir mûsıkî" olarak tanımlarken, Cahit Sıtkı Tarancı'ya göre "Kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı"dır. Ahmet Haşim şiiri "Söz ile mûsıkî arasında olan fakat sözden ziyâde mûsıkîye yakın olan bir lisan" olarak tanımlar. Üstâdımız Necip Fâzıl ise şiir için "Mutlak hakikati arama işidir" der.

Benim edebiyat evrenimde ise şiir; kelimelerden oluşturulmuş bir orkestranın şefidir âdeta. O orkestrada "Asonans, Aliterasyon, Ritim, Yansıma, Mübalağa, Mecaz, Mecâz-ı Mürsel,Teşbih vardır ve her biri Arpağ etkisiyle büyülü kelimelerin kervanında mistik bir duâya dönüşür."

Bütün bunlardan mülhem siz değerli okuyucularım için şâir yüreğimin nazarında şiiri aşağıdaki mısralarla târif ettim. Ilgıt ılgıt esen yelin getirdiği serinlik gibi çekin içinize efendim. Gönüllere şifâ olması dileğiyle... 

Söze mânâ yükleyip, kanatlandırdığın an;
Gönüller evreninde, ışık hızıdır şiir!
Hele kadim dostunu ele alınca ozan; 
Dertli sazın bağrında, yakan sızıdır şiir!

Dağ aşmak benim işim, sen yorulma orda kal;
Sevdâ yokuşundaki, bayrın düzüdür şiir!
Sakın duymasın ağyâr, turnalarla selâm sal;
Cemâli Ay'dan parlak, yârin yüzüdür şiir!

Kimseleri koyamam, inan olsun yerine;
Perçemine can kurban, yârin nazıdır şiir.
Her seher efkâr basar, tâ derinden derine;
Gönüller sayfasında, apak yazıdır şiir.

Rabbim'in verdiğini, sevmek ise niyetin;
Bir garîbin gönlüne, kutsal gezidir şiir!
Aşk denilen bu yükün, ödediysen diyetin;
Sonsuzluğa varışta, içten sezidir şiir!

Her kelâmı coşkuyla, imbiklerden süzerek; 
Zihinlere nakşeden, sözün özüdür şiir!
Gece gündüz sevdânın deryâsında yüzerek; 
Ömrümün en âteşli, sönmez közüdür şiir!

Veysel'in dilindeki arı, duru tertemiz;
Gönüllere işleyen tatlı sözüdür şiir!
Nihâvent, Muhayyer, türlü türlü bestemiz; 
Gönüllerin şifâsı, iki gözüdür şiir!

01 Ekim 2023 / Saat: 01.23 / Mersin

Yazarın Diğer Yazıları