Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

'Sağır' Bülbül ile 'Farklı' Gül

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

İşin aslı; ne Bülbül sağırdı ne de Gül farklı. Farklı olan tek şey, iki asker şâirin çok derin duygular ile Gülü ve Bülbülü konuşturması idi. Edebî sanatlar içinde "İntak" dediğimiz iki varlığı konuşturma ki, bu varlıklar edebiyat târihinin en tanınmış en meşhur ve hâlâ konuşturulmaya ve konuşulmaya devam eden varlıkları. Bu iki güzel varlık (Gül ve Bülbül) aşk dolu bir muhabbete girmişlerdi... 

***

İbrahim Sağır; TSK'nin Hava Kuvvetleri mensubu "Emekli Kıdemli Başçavuş" ve Faruk Gökbulut; TSK'nin Kara Kuvvetleri mensubu "Emekli Malûl Binbaşı". Bu bilgi arzını şunun için yaptım. Başta da belirttiğim gibi ne Bülbül sağır ne de Gül farklı. Dikkat ettiyseniz sağır ve farklı kelimeleri tırnak içinde. Yani her ikisi de sıfat değil. Bülbül, İbrahim Sağır’dan dolayı "Sağır" oldu; Gül ise Faruk isminin mânâsı faklı demek olduğu için "Farklı" oldu. 

Değişik bir bakış açısı da şu ki; Bülbül bir kuş olması münasebetiyle havadadır ve onu intak ettiren Hava Kıdemli Başçavuştur; Gül ise karadadır ve onu intak ettiren de Karacı Binbaşıdır. Ne hoş tevafuk değil mi dostlar?..

***

Bütün bu girizgâh sonrası, İbrahim Sağır Ağabeyimin yazdığı "Gül ile Bülbül" şiiri için yaptığım nazîreyi paylaşmanın zamanı geldi. Bu şiir nasıl doğdu derseniz; Onun Gül'üne benim Bülbül'üm, onun Bülbül'üne de benim Gül'ümün cevap vermesiyle ortaya çıktı bu şiir. Açıkça ifade etmeliyim ki, son zamanlarda yazdığım en muhteşem şiirlerden biri neşv ü nemâ buldu gönül bahçemde. Eee, gül ve bülbülün meskeni de gönüller değil mi?

Gönüllere şifâ olması dileğiyle buyurun gelsin:

"Sağır" GÜL
Rengimi Güneş'ten, Ay'dan alırım;
Güzelliği, güzel huydan alırım;
Nerde dersen gelir, orda kalırım!
Dayanamam zâr eyleme Bülbülüm;
Bahârımı kar eyleme Bülbülüm! (İ.S.)

"Farklı" BÜLBÜL
Aşkını târife yetmez kelime;
Anlatırım fırsat geçse elime!
Set vuramam akıttığım selime;
Bundan gayrı dünyâ bana dar Gülüm!
Gel yaramı merheminle sar Gülüm! (F.G.)

"Sağır" BÜLBÜL 
Figânımı Ay'a verdim Ay küstü;
Gözyaşımı çaya verdim çay küstü;
Kaval küstü, keman küstü, nay küstü!..
Sevdim ama kadrim bilmedin Gülüm;
Hep ben geldim, sen hiç gelmedin Gülüm! (İ.S.)

"Farklı" GÜL
Ben gülünce Güneş güler Ay güler;
Hârımı görünce iner süngüler! 
Bilirim yüreğin hep beni diler;
Bana meftûn cümle cihan Bülbülüm!
Sessiz akan yaşın, nihan Bülbülüm! (F.G.)

"Sağır" GÜL
Kanadım yok uçam gelem yanına;
Çâre olam derdine figânına;
İmkânım yok can katayım canına!
Akar yaşım sessiz, nihan Bülbülüm;
Şebnemlerim işte nişan Bülbülüm! (İ.S.)

"Farklı" BÜLBÜL
Ben sana aşkımla kanat olurum; 
Nağmemle en güzel sanat olurum;
Sırdaşın herkese inat olurum!..
Eşkin yeter, gerek yok ki şebneme;
N'olur bana hayır deme, yok deme (F.G.)

"Sağır" BÜLBÜL
Bahar olur, gözüm gönlüm açılır;
Sarı saçım yollarına saçılır;
Dertli gönlüm pâre pâre biçilir!..
Yurdum yuvam sensiz harap, âh Gülüm;
Aç göreyim yüzün her sabah Gülüm! (İ.S.)

"Farklı" GÜL
Bahar gelir endâmımı gizlemem;
Sanma ben de âşıkımı özlemem!
Sanma aşk odunu kanla közlemem;
Gelir nâlen sabah sabah Bülbülüm!
Her gün câna kıymak, günâh Bülbülüm! (F.G.)

"Sağır" GÜL
Dallarımı dâr belleme dâr değil;
Al rengimi nâr belleme nâr değil;
Sevdâ çekmek ayrılıktan zor değil!..
Aşkından pişmanlık duyma Bülbülüm;
Gönlüne uy, yâda uyma Bülbülüm! (İ.S.)

"Farklı" BÜLBÜL 
Tek silahın diken değil hâr değil;
Seni yalnız koymak bana kâr değil!
Böylesi hâl namus değil ar değil;
Eyninden dikeni sıyırma Gülüm!
Hâlini düşmana duyurma Gülüm! (F.G.)

"Sağır" BÜLBÜL
Kader yazmış yazımızı beraber;
Asırlardır söyleniyor bu haber;
Şâirler, ozanlar olmuş seferber!..
Hikâyemiz destan ederler Gülüm;
Dinleyeni mestan ederler Gülüm! (İ.S.)

"Farklı" GÜL
Kader denen alındaki yazıyım; 
Gonca denen mâşukların nazıyım!
Âşık denen dertlilerin sazıyım ;
Dile düşmüş hikâyemiz Bülbülüm!
Gayrı gülmek tek gâyemiz Bülbülüm! (F.G.)

"Sağır" GÜL
Âşıkın mâşuka hasreti bitmez;
Âşık mâşukunu asla incitmez;
Bu devran böylece hep sürüp gitmez!..
Kısmet varsa kavuşulur Bülbülüm;
Kader elbet yerin bulur Bülbülüm! (İ.S.)

"Farklı" BÜLBÜL 
Ne özlemim ne hasretim bitmedi;
Ne söz ne dikenin hiç incitmedi!
Yüz çevirdin hiç zoruma gitmedi;
Seven elbet bir gün kavuşur Gülüm!
Bunca maraz elbet savuşur Gülüm! (F.G.)

♧♧♧ İbrahim SAĞIR ve Faruk GÖKBULUT'un âşıklama tarzı atışması ve de Gül ile Bülbül'ü intak ettirmesidir (konuşturmasıdır).

28 Kasım 2024 / Saat: 15.13 / Mersin

Yazarın Diğer Yazıları