Hani bir söz vardır güzel dilimizde?!.. Seni kanımdan öte seviyorum demeyiz de "Seni canımdan öte seviyorum." deriz ya işte öyle. Bundan mütevellid ben de soruyorum size: "Can Bağı Mı? Kan Bağı Mı?" Bir de "Kanı bozuk" deriz; fakat "Canı bozuk" demeyiz. Kan Bağı, biyolojik yapı içerisinde kendiliğinden oluşan yaratılışın icabıdır. Can Bağı öyle mi? O, sevgi mayası çalınmış ve demlene demlene oluşan bir sürecin neticesidir.
***
O, dupduru güzelliği ile açmamış bir gül gibi annesi tarafından 5 yaşına kadar büyütüldü. Baba diyebileceği kişi, o daha yirmi iki aylıkken annesinden ayrılmıştı. O da her çocuk gibi sırtını baba denen bir dağa yaslamak isterdi.
Çok geçmeden annesi yıllar önce sırtını verdiği, eteklerinden aşk çiçeklerinin en güzellerini derdiği o sarp dağın yamaçlarına yeniden erişti ve kızını da o gönül dağının yamaçlarına hiç çekinmeden salıverdi. O duru güzellik, birisine baba diyebilmenin açlığı ile hayatına yeni giren bu mûnis ve sevecen adama bir anda baba deyiverdi. Annesinin "Hayatımın farkı" dediği bu adam onu yürek dolusu sevgi ile sardı ve onu babasızlık girdabından can bağı ile kurtardı.
Seneler ışıkla yarışırcasına geçiverdi. Günler bir yaz gününü gösterdi. Sıradan bir gün gibi ilerlerken zaman sayacı, telefonu çaldı acı acı. Telefondaki "Ay Kız"ın annesi idi. Hıçkırarak ağlıyor ve eşine: "Çabuk eve gel, hemen Adana'ya gitmeliyiz; kızımın başı belada." diyordu. Kocası eve ulaştığında "Ben polisi aradım" diyebildi sadece. Eşi, önce sakin olması gerektiğini ve neler olduğunu sakince anlatmasını istedi. Bu arada çoktan arabaya binmişler ve otobandan Adana'ya doğru hareket etmişlerdi bile. Evin annesi, yanlarında bulunan ikiz kızlarının etkilenmesini istemiyordu; ama durumu da anlatması gerekiyordu. En can sıkıcı cümle"Buraya gelirsen önce seni ve yanındakini daha sonrada kızını vururum." idi. Durum epey ciddi görünüyordu. Emekli bir asker olan eşi hemen jandarmayı aradı. Sakince kendini tanıttı ve içinde bulundukları durumu anlattı. Bu arada kızları WhatsApp'tan konum atabilmiş ve son durumu yazabilmişti.
Yol boyunca yanındaki ikiz kızlarını sakinleştirmek bir yana sürekli olarak jandarma ile irtibatta olan baba, en son olarak Adana'da verilen adresin bağlı olduğu ilçe jandarmaya varmıştı. Gece yarısına kadar gerekli yasal işlemler ve tahkikat sonrası "Ay Kız" ve ailesi kendi evlerine dönerken babası kan bağının insanın elini kana bulayacak noktaya gelebileceğini bu örnekle tecrübe ettiklerini usûlünce kızına anlattı. Onu incitmekten korkarak... Sonra can bağından bahsetti; kızından gurur duyarak...
Kendi evlerine vardıklarında saatler gece yarısını geçmişti. Evde herkes yatağına girdi ve uykunun kollarına bıraktı kendini. Fakat babanın gözlerini uyku tutar mı? Ne mümkün... Kan Bağı ile değil Can Bağı ile bağlı olduğu ve her zaman "Ay Kızım" dediği, kendisine ilk baba diyen kızına şu şiiri hediye etmek için sarıldı kalemine ve son vermek istedi kızının o büyük elemine...
☆☆☆ AY KIZIM ☆☆☆
Birlikte olalı on yılı geçti
Şükür sevdâ goncam serpilip açtı
Durmadan dört yana ışıklar saçtı
Adın gibi Berrak, yüzün AY Kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Haksızlığa karşı yükselir sesi
Öz baba da olsa dinmez öfkesi
Aslında aşk dolu gönül kasesi
Özgürlüğü düşkün hırçın tay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Kuru çölde yalnız kaktüsler açar
Gölgesinden korkan kendinden kaçar
O mâhur gözlerin şimşekler saçar
Çatılmış kaşların gergin yay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Doğuştan lidersin burcun aslandır
Çekinme sırtını bana yaslandır
Desem de gönlünü biraz uslandır
Dolu dizgin akan deli çay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Yazarsan verdiğim her nasihati
Birgün elbet gönlün bulur sıhhati
Seni bekliyorken koca bir âti
Hayata küsmekten vazgeç, cay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Ders alır mı acep seni kıranlar
Kâğıt gibi yüreğini buranlar
Düzelir sanıp da hayâl kuranlar
Fayda vermez aslâ kırık fay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
İkiz kardeşlerin çok düşkün sana
Sarıp kollarınla sev kana kana
Herşeyi alırsın sevgiden yana
Nasîbine düşer koca pay kızım
Beni öz babandan öte say kızım
Ne elle ne sözle dövülüyorsun
Yaptığın her işte övülüyorsun
Burda herşeyden çok seviliyorsun
Adın gibi Berrak, yüzün AY Kızım
Beni öz babandan öte say kızım
24 Haziran 2024 / Saat: 21.16 / Mersin