Dârüssaadet desem; ne dersiniz?.. Huzur kapısı; öyle bir huzur kapısı ki, girdiğin yer Hakk'ın yapısı ve kul olabilenlere verilmiş tapusu.
İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri'nin ifâdesiyle "Nârın nura döneceği beldeye açılan bir kapı..." Bilir misiniz ey erenler, nârın nûra döneceği yer neresi? Uzatmayayım; o yer, insanlığın Yitik beldesi. Yâni Cennet... Eğer ki olmayaydı Cennet, insanoğlu bu dünyâ zindanında her gün geçirirdim cinnet!..
İşte bu hâli, şâir dilim şu mısrâlarla dile getirmiş. Bu bir münâcaat, bu derin bir yakarış... Çünkü Cehennem uzak değil; belki bir karış!..
Dört tarafı sardı bir kızıl âteş;
İçten içe yanıyoruz Allah’ım!
Ne dost belli bugün ne de bir kardeş;
Her ân seni anıyoruz Allah’ım!
Yer yok zulme hiçbir mukaddes dinde;
Zâlim bayrak açtı şer kalesinde!
Feryatla, figanla biz Filistin'de;
Kurşun kurşun kanıyoruz Allah'ım!
Gazze'de kurşunla, kanla tanıştık;
Nefesi kesilen canla tanıştık;
Nefret dolu bir zamanla tanıştık;
Kendimizi sınıyoruz Allah’ım!
İsrail gözlerde döndü öcüye;
Acımadı ne anaya bacıya;
Çok alıştırdığı sonsuz acıya;
Lokma lokma banıyoruz Allah'ım!
Karaya oturdu devâsâ gemi;
Âh ki silemedik gözdeki nemi!
Sessiz kaldı koca İslâm Âlemi;
Hesabı yok sanıyoruz Allah'ım!
İnsanlık terk etti namusu, arı;
Ne haysiyet kaldı ne itibarı!..
Siyonizm denilen şu canavarı;
Çok yakından tanıyoruz Allah'ım!
Sığındık ismin olan El Emin'e;
Muhtâcız lütfuna ve keremine!
Kahrolsun zâlimin cümle cemine;
Biz şeytanı yeniyoruz Allah'ım!
Sen asrın Firavun'u Netanyahu;
Bunca zulüm tûfanı neden yahu?!..
Çâresizlik bizi kahreden Yâ Hû;
Türlü yollar deniyoruz Allah'ım!
Diyemeden bir gün hak sözümüzü;
Kan pınarı olan bu gözümüzü;
Sabahtan akşama hep yüzümüzü;
Sana doğru dönüyoruz Allah'ım!
Aç kalmaktan taş bağladık karına;
Belki bugün değil, hemen yarına;
Biz çocuklar Cennet ağaçlarına;
Kanatlanıp konuyoruz Allah'ım!
Yeniden dirilişin hevesiyle;
Cümle inananların gür sesiyle;
Bütün düşmanın İslâm'ın güllesiyle;
Tepesine iniyoruz Allah'ım!
Neden savaşlar bizim bölgemizde?
Biz hep kirli miyiz onlar temiz de?..
Bütün insanlık kendi gölgemizde;
Tenhâlara siniyoruz Allah'ım!
Avrupa Birliği tezgâhı kuran;
Ne dur diyen var ne de hesap soran;
Yedi aydan beri sessizce duran;
İnsanlığı kınıyoruz Allah'ım!
Kimi şeref kimi şöhret peşinde;
"Dişi görmediler köpek leşinde"...
Devletler olarak yardım işinde;
Kendimizi sınıyoruz Allah'ım!
Hiç öyle olmadı ayağı kazın;
Sebebi ne idi bunca enkazın?..
Bombalarla gelen sımsıcak yazın;
Ortasında donuyoruz Allah'ım!
Cennet'te açan Zakkumlar misâli;
Çöllerde kavrulan kumlar misâli;
Aşk için tutuşan mumlar misâli;
Yanıp yanıp sönüyoruz Allah'ım!
Tekrar ermek için kutlu sabâha;
Duâ ektik yaktığımız her âha!..
Hâli pür melâlimizi bir daha,
Huzuruna sunuyoruz Allah'ım!
Bizdik zulme karşı ayakta duran;
Cennet vâdediyor mazlûma Kur'ân!
Biz de bu teselliyle hergün her ân;
Gözyaşıyla yunuyoruz Allah'ım!
Gazze'de boyandık allar alına;
Birer birer bindik Cennet salına!..
Senin yeşerttiğin rahmet dalına;
Bir kuş gibi tünüyoruz Allah'ım!
14 Şubat 2024 / Saat:20.32 / Mersin