Ayla KAYMAZ

Yeşil Maskeli Tutsaklık!

Ayla KAYMAZ

Bizi doğayı koruyacağız diye ikna etmeye çalışıyorlar.

Sözde “iklim adaleti” için…

Sözde “sürdürülebilir bir gelecek” için…

Ama perdeyi araladığınızda karşınıza çıkan şey, doğa değil: Denetim. Kısıtlama. Kayıt altına alma.

İklim Kanunu adı altında bize dayatılan bu sistem, yeni bir dijital esaretin ilk adımı.
Her karbon salımın ölçülecek.

Araban, evin, tatile çıkışın, et tüketimin, kaç katlı apartmanda yaşadığın, ne kadar enerji harcadığın—her şey fişlenecek.

Ve sonra?

“Doğayı koruyalım” diyerek sana kota koyacaklar.

Bugün giydiğin cekete, yarın “fazla üretim” diye vergi ödeyeceksin.

Kırsala giden yolun kapanacak çünkü “karbon ayak izin” fazla.

Market poşetiyle başlayan hikâye, kişisel özgürlüklerin tek tek silindiği distopik bir düzene evrilecek.

İklim Kanunu meclisten geçerse, hayatın her alanı görünmez zincirlerle kuşatılacak. Doğalgaz tüketimine tavan sınırlamalar getirilecek; fazla ısınmak istersen fazla ödemek zorunda kalacaksın. Arabanı keyfine göre süremeyeceksin, şehir merkezine girmen emisyon sınırını aştığın gerekçesiyle yasaklanacak. Uçakla seyahat bile izne tabi tutulabilecek; karbon kredin bitmişse, istediğin yere gitmen mümkün olmayacak. Kömürle ısınan, doğayla yaşayan köyler sistem dışı ilan edilerek kapatılacak; herkes “akıllı şehir” adı altındaki gözetim kolonilerine tıkılacak. Artık birey değil, sistemin karbon puanı kadar değerlisin.

Bu bir çevre hareketi değil.

Bu, hayat tarzımıza açılmış küresel bir operasyon.

Bu, özgürlüklerimizin yeşil maskelerle örtülme çabası.

Doğayı seviyoruz, evet.

Ama “doğayı bahane ederek insanı yok sayan” bu kanunlara hayır diyoruz.

Çünkü doğayı korumanın yolu, insanı kontrol altına almak değil.

Özgürlüğün üzerine çizilen her çizgi, bir gün herkesin boğazına dolanır.

Bugün bu yasayı sessizce geçirirlerse, yarın sesimizi çıkarmaya bile hakkımız kalmayacak.

O yüzden şimdi konuşmalıyız. Şimdi dur demeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları