Ayla KAYMAZ

Yeni Yıl ve Yanan Mumlar!

Ayla KAYMAZ

Mumları çok severim. Çocukları uyuttuğumda, koltuğa oturur oturmaz önce mumumu yakarım. Yılın o son günü de sehpamın ucuna koyduğum mumları yakarken düşündüm: Zaman ne kadar da hızlı geçmiş. Otuzlarıma geldiğim bu dönemde, mumları artık süs olarak değil, ruhumu aydınlatan birer ışık gibi görüyorum. Her biri kendi hikayesini fısıldıyor bana.

Eskiden yeni yıl, ışıl ışıl süsler, renkli hayaller ve biraz da kaçış anlamına gelirdi. Şimdi ise yeni yıl, kendimi bulduğum, çocuklarıma sarıldığım, anne-babamın gözlerindeki derin çizgileri daha iyi anladığım bir durak. Annem, neden bu kadar telaşlanırdı? Babam, hep aynı hikayeyi anlatırken neden o kadar ısrarcıydı? Şimdi anlıyorum; o anların kıymeti, zamanla parlayan bir altın gibi.

Yıllar önce yaşam ve yaşanmışlıkların bana öğrettiklerinden biri, hayatta zevk almayı öğrenmek oldu. Küçük şeylerin kıymetini bilmek, kendime gülümsemeyi hatırlatmak. Artık masadaki mumları süs gibi görmüyorum; hepsini yakıyorum. Çünkü her biri, benim hayatta yaktığım umut ateşinin bir yansıması gibi.

Çocuklarımın neşeli kahkahalarını duyduğumda, onların gözlerindeki dünyayı görebiliyorum. Her yeni yıl, onlara anlatacağım bir masal gibi geliyor. Ve artık annemi de babamı da daha çok anlıyorum. Onlar da bir zamanlar gençti, onlar da kendilerini anlamaya çalışırken bize bir şeyler bırakmaya çabaladılar.

Yeni yıl benim için eskiden “yeni başlangıçlar” demekti. Şimdi ise “anı yaşamak.” Çünkü hayat, biriktirilen değil, yaşanan güzel anlarla dolu bir yolculuk. Ve o yolculukta, her mum bir ışık, her ışık bir hatıra.

Bu yeni yılda, mumları yakmaya devam edeceğim. Hepsini. Hayatın her anını aydınlatmak için. Sen de yak kıyamadığın sakladığın o mumu artık. Hayat yaşamaya değer, sen değerlisin ve mumlar yanmak için var. 

Tüm okurlarımıza yürekten hayırlı, sağlıklı bir yıl dilerim…

Yazarın Diğer Yazıları