Uykudan Hatıra Olmaz
Ayla KAYMAZ
Saat sabahın 04:00 ‘ü. WhatsApp gruplarımdan biri halen ayakta. Beni oğlum uyandırdı bir daha da dalamadım uykuya. Gruptan dendi ki ; “niye bu saatte bu kadar kişi ayaktayız! “Bulgar kökenli bir ablamız da dedi ki biz de bir deyiş var; “ Uykudan hatıra olmaz!” Aaa dedim bu benim çocuklarımın hayat felsefesi. Şaka bir yana bende az uykucuyumdur. Üzülüyorum dinleyemediğim her bir şarkıya, edemediğim daha çok duaya, minnete, gezemediğim yerlere, dokunamadığım kimselere…
Hayatın temposunda bazen yoruluyor, bazen pes etmeyi düşünüyoruz. "Uykudan hatıra olmaz!!!" Bir rüyaya kapılıp gitmek kolay; ancak anı yaşamak, her âna sahip çıkmak, hatıralarımızı kendimiz şekillendirmek cesaret ister. Zaman ne kadar hızla akıp gidiyor, öyle değil mi? Bugün yaşadıklarımız, yarın aklımızda bir tatlı tebessüm olarak kalabilir; ama bunun için önce her âna sıkıca sarılmalıyız.
Günlük yaşamın koşuşturmacasında çoğu zaman durup nefes almayı bile unutuyoruz. Hep bir yetişme, bir koşturmaca… Oysa gerçekten yaşayarak geçirdiğimiz her an, bir hatıra olur. Küçük bir kahve molası, sevdiğimiz biriyle paylaşılan bir tebessüm, çocuklarımızın kahkahaları, sevdiklerimizin sıcak sarılışı… İşte hatıra dediğimiz, bu küçük anların bir araya gelmesiyle oluşur. "Uykudan hatıra olmaz" derken, hayatın hiçbir anını boşa harcamamamız gerektiğini hatırlattı bu söz bana. Seni yenmek için, senden daha güzel görünmek için ya da senden daha çok satın almak için değil de daha da anlamlı yaşamak için tekrar bir hırslandım sanki. Hayatın tadı, rüyalarda değil; gözlerimizin açık, gönlümüzün hayatla dolu olduğu o küçük anlarda saklı çünkü. Afilli olaylara, kurdeleli kutulara ya da bol sıfırlara gerek yok ki…
Yaşamak, sadece nefes almak demek değil. Yaşamak, hissetmek, sevmek, paylaşmak ve öğrenmektir. Sabah uyandığınızda pencereyi açıp derin bir nefes almak, güneşin ilk ışıklarıyla yıkanmak, doğanın kokusunu duymak… İşte yaşamın özü bu detaylarda gizli. Bize hatıralar bırakacak şeyler, hep bu anlardan doğar. Eğer uyanmazsak, eğer yaşadığımızı hissetmezsek, hiçbir iz bırakmadan günler geçip gider.
Bundan sonra her sabah uyandığınızda, güne yeniden göz kırptığınızı hissettiğinizde, kendinize şunu hatırlatın: "Bugün bir an olsun, bir hatıra bırakacağım." Çünkü uykuda değil, yaşamın ta kendisinde hatıralar gizlidir. Çalışmak, üretmek, sevdiklerimizle vakit geçirmek, hobilerimize zaman ayırmak, hayata dair bir şeyler başarmak… Bütün bu eylemler bizde derin izler bırakır. Gerçek yaşamak, uyumak değil; her âna anlam katmaktır.
Öyleyse şimdi, bir tebessümle başla güne. Hayata sarıl, hatıralar biriktir. Bir dostuna sımsıkı sarıl, sevdiğin bir işi yap, kendin için bir küçük kaçamak yarat. Uykudan değil, gerçek yaşamdan hatıralar bırak bu dünyaya. Çünkü gerçekten yaşadığımız anlar, yarının hatıralarına dönüşür.