Ayla KAYMAZ

Trafikte Görgü ve Zarafetin Yansıması

Ayla KAYMAZ

Trafik, yalnızca araçların hareket ettiği bir düzenek değil; insan davranışlarının, görgünün ve sabrın sınandığı bir sahne. Direksiyon başına geçen herkes, yalnızca bir sürücü değil, aynı zamanda toplumsal kuralların bir temsilcisidir. Ancak maalesef, yollarımızda yalnızca kural ihlalleri değil, nezaket ihlalleri de sıkça yaşanıyor.

Bir düşünün; ara sokaktan burnunu aracınızın yoluna kadar çıkarmış bir sürücü, güya size öncelik tanımış gibi duruyor ama aslında yolu tıkıyor. Ya da bırakmanız gereken güvenli takip mesafesine, bir anda hiç beklemediğiniz bir araç dalıyor. En çok karşılaşılanlardan biri de şu: Yaya geçidinde bir yayaya zarafetle yol veriyorsunuz, tam o sırada arkanızdan sabırsız bir korna sesi yükseliyor. Peki, bu acelecilik nereye? O kornaya basmakla aslında sadece sabırsızlık değil, görgü de yitip gidiyor.

Nezaketi sadece yolda değil, teşekkürü unutan bir başka sürücünün ya da yayanın davranışında da kaybediyoruz. Yol verdiğiniz birine ufak bir el hareketiyle, hatta küçük bir tebessümle teşekkür etmek neden bu kadar zor? Bir anda insan, trafik kurallarının ötesine geçip hayata dair bir öz eleştiri yapmaya başlıyor: Kendi çevremize ne kadar nazik davranıyoruz? Çünkü yollar sadece asfalt değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin bir yansımasıdır.

Elbette tüm kabahat sürücülerde değil. Yaya geçidini yavaş adımlarla geçerken arkasında bekleyenleri umursamayan yayalar da var. O ağır adımların ardında bir mesaj mı var, yoksa sadece düşüncesizlik mi? Trafik, bizi bireysel ve toplumsal bir aynada yansıtırken, her birimiz bu aynadaki görüntünün bir parçası oluyoruz.

Trafikte küçük bir nezaket, büyük bir fark yaratır. Belki bu yüzden, yollar sadece sürücülerin değil, zarafet ve görgünün de geçiş hakkını aradığı bir alan. Çünkü bazen bir gülümseme, hafif bir el hareketi ya da sabırlı bir duruş, trafiğin yoğunluğu içinde unutulmaz bir iz bırakır. Zarafeti ve görgüyü yalnızca şık sofralarda değil, günün her anında, hatta direksiyon başında dahi yaşatmalıyız. Unutmayalım, hayatın yolları da tıpkı trafiğin yolları gibi; saygıyı ve zarafeti hak eder.

Yazarın Diğer Yazıları