
Nereye gidiyorsunuz?
Ayla KAYMAZ
Geçen bir akraba oturmasında bir büyüğümüz kendisinde bulunan hastalığı ve kendisine iyi gelen şeyi de öylesine güzel özetledi ki sonuna da ekledi; “Bilemiyor o doktorlar bendeki hastalığı.” Gülüştük hepimiz. En iyi doktor insanın kendisidir ben buna inanırım ama tabi aldığın profesyonel bir yönlendirme sonrasında buna karar verirsin. Güldük ya, sonra da düşündüm vallahi haklı kadın! Sistem öyle bir halde ki o doktora; ne hastayı dinleyecek zaman, ne hastasını bir sonraki gelişinde tanıyabilecek imkan, ne de hasta takibini sağlayabilecek alan sağlanıyor. Ve durumun en içler acısı noktası da şu ki; tıp hastayı tedavi etmektense bir hastayı x bir ilaca bağımlı kılarak hayatta kalmasını sağlıyor. Bir hastalık tedavi edilir ve biter. Ne bileyim üç beş istisnai durum harici öyle olmalı en azından diyor yüreğim. Önceki senelerde şu tarz muhabbetlere şahit olmuştum; x senesinde müfredattan tanı ve teşhisten sonrası çıkarıldı. Tedavi bölümü oynandı. Hatta global ilaç firmaları ürettikleri ilaçlara göre hastalık ve tanı girişi yaptılar vb. Bunlara gülüp, inanlara da içimden “cahille sohbeti kestim” gazeli yakıyordum ama gel gelelim bugün vallahi doğru diyorum. Acillik olduğumuzda ki evde küçük bireyler varsa bu pek sık oluyor, yolda giderken; “Ey Allah’ım inşallah işinin ehli, güler yüzlü, beni dinleyen, doğru tanı koyabilen, çocuğun sıkıntısına, kilosuna vb uygun ilaç yazabilen hekimle karşılaştır.” diye dualar ederek gidiyorum. Bilmediğimi attır, attığımı tuttura döndü, ama inanın öyle! Çünkü hepsini tek bir hekimde bulabilmemiz imkansıza çok yakın. Bu vasıfların tümünü taşıyan, soran sorgulayan, sistemdeki yanlışı da nasıl düzeltiriz diyen de gidiyor! Sistem dışlıyor, toplum dışlıyor! İşte adam da alıp başını gidiyor! Ya nereye gidiyorsunuz diye ağlamak istiyorum. Normalde bir insan memleketini neden terk eder? Bir başka ülkede yaşam koşulları daha iyidir gider, para kazanmak için gider, ne bileyim evlenir gider, okul okumak için gider ama döner, o ülkenin doğasıyla fıtri özellikleri çok uyuyordur gider ne bileyim ama bir insan ülkesinde hakkettiği değeri göremeyeceğini bildiği için de gitmez ya, gitmesin, gitmemeli. Çok üzücü çünkü aldığın eğitim girdiğin sınavla örtüşmüyor. Girdiğin sınavda yarıştığın insanlarla senin bilgi birikimin de eşleşmiyor. Ne bileyim birinin tanıdığıysan, yaşam tarzın, inancın, siyasi düşüncelerin o dönemin yönetimiyle uyuşuyorsa sen herkesten daha kolay bir yola girebilirsin. Hal böyleyken nasıl kalsın bu insanlar! Nereden teselli bulsun! Sonuç; sepet sepet yumurta sakın beni unutma!