
Mevsim Yaz Ben Çocuk
Ayla KAYMAZ
Çatal sesleri karışmış siniye düşen karpuz çekirdeği tınısına,
Eriğin yeşili varken pek şans vermiyorum moruna,
O yüzden bir tabak dolusu değil de bir bir alıp yıkıyorum dolaptan.
Lezzetli de biliyorum ama yeşili varken yok diyorum,
Aklım dışarda saat beş olmuş öğleden sonra, ama daha yolu var akşam ezanına.
Çiçekli sandaletimle ezber ettiğim merdiven basamaklarını yine sayıyorum hoplaya zıplaya.
Apartman boşluğuna doğru yeni çıkmış o şarkıyı bağırmayı seviyorum ya,
Yankılanınca da sesim pek bir havali çıkıyor.
Korkuyorum bir yandan Saniye teyze ya kapıyı acarsa ben solist olmuşken.
Bir gün çaktırmadan alacağım ama o kumandayı evden,
Mikrofonsuz olur mu hiç?
İçime dolan kokuyu söylesem bir parça taze beyaz ekmek tezahür edecek zihniniz.
Kızartma kokusu bu, halis domates sosu üzerine anacığım yoğurt da koyardı,
Ekmek banardık…
Çıkıyorum apartmandan ne kaldı sırada?
Evden oyuncak geldi oynadık, yakan top, saklambaç, çamurda yaptık.
Gözüm akşam üzeri dinginliğinde gelen iş dönüşü babalarında,
Bir bir gidiyor arkadaşlarım olsun benim iznim akşam ezanına.
Elimdeki naylon topu vuruyorum boş avluya ,
Çenemi dayıyorum ara ara babamın yolunu gözlerken demir kapıya ,
Kolumdaki sakızdan çıkan o renkli dövmeyle ne havalıyım bir bilsen.
Ha birde gözümün ta içine giren kahküllerim var öyle cakam var yani.
Annemi görüyorum balkondan şimdi ki annelerin telaşı pek yok gönlünde kapıda oynuyorum ya gözü de gördü beni,
El sallıyor bana , ama sorma bende ki neşeyi.
Devam ediyor dantel örmeye oturmuş balkonda,
Gözü yolda onunda biliyorum.
Geliyor işte babam da görüyorum sokağın ucunda,
Bir koşma koşuyorum ki tek avaz yanında buluyorum kendimi.
“Geç kaldın biraz herkesin babası geldi” diyorum.
Eczaneye uğramıştır Vahid amcaya iki kelam etmiştir.
Elinde siyah bir poşet,
Ne bileyim o zaman şimdi ki kadar cüretkar değildik ne aldığımızı ne yediğimizi gösterme husunda.
İçi çikolata dolu…
Halley, Ülker çikolatalı gofret, Çokonat, Metro ve Albeni…
Bir tane verecek yemekten sonra keyfim gıcır.
Sonra annem konsolun içine saklayacak,
Ben bilmez ayağına yatacağım,
Bir bir yerken önce çikolatalı gofretleri götüreceğim sona Albeniler kalacak.
Çarpım tablosunu ezber ederken ayaklama bahanesiyle girdiğim geniş salonda,
Katık edeceğim işte haylazlıklarıma…
Aklım televizyonda ki yaz dizisinde olacak ama,
Balkonda babamın dizine yatıp rüzgar şorttan açık kalan dizlerimi okşarken,
Annemin üzerime örteceği pikeden
Ve uyuma numarası yaparken ki sohbetlerini dinlemekten de vazgeçemiyorum.
Amaaaan birazdan babam kucağında yatağıma koyar nasılsa diyorum ve çokta direnmiyorum
90’lı yılların çocuk aklına…
İyi ki de dalmışım şimdilerde öyle zor ki ezber ettiğim çocukluktan apayrı ,binlerce kat daha zor çocuk yetiştirmeye çalışıp uykusuz kalacağım gecelere inat,
İyi ki dalmışım diyorum..