Kim tutsak?
Ayla KAYMAZ
Kudüs ve çevresinin toprak olarak anlamını düşündünüz mü acaba hiç? Hani jeopolitik bir önemi var mıdır diye? Bunca hırs, bunca kan, bu denli büyük bir katliam. Sizce ne için yapılıyor? Sonunda ne kazanılacak? İslam’ın şerefine kara çalınacak!!! Cevabını bildiğiniz soruları sorar gibiyim. Bağışlayın… Kudüs ve çevresi toprak olarak değeri hiçbir şey amma velakin manevi olarak pek çok şey demek.
Kudüs demek;
İlk kıble demek,
Kudüs demek;
İkinci mescid demek,
Kudüs demek;
Üçüncü harem demek,
Kudüs demek;
İsra ve Miraç demek,
Kudüs demek;
Gayrimüslimlerin her an üzerine and içtiği,
Müslümanların bombalandıkça hatırladığı yer demek.
Kudüs aslında İslam’ın kimliğidir.
Ama görüyor ve de anlıyorum ki; Kudüs bir sırrı muhafaza eder gibi. İnanlar ve anlayanların manasında. İnanmak ve anlamak arasında da derin mi derin bir çizgi varmış onu hissettim. Kendimi ve bilakis kendi nefsimi alaşağı ederek itiraf ediyorum ki inanmış ama asla anlamamışım ne olduğunu yıllarca. Elimizde o kartondan bardaklarla en sevdiğimiz mekanlar olmuş, ilk durak noktalarımız olmuş bizi sinsice bir plan ile sarıp sarmalayan o yerler. Hani Kudüs zaten işgal altında ama bizler de tutsak olmuşuz. Ben bu kez duyuyorum, inanıyorum başaracağız üzerimize düşeni. Belki de onlarca yıldır Kudüs’te bizim için dua ediyordur. Bizim özgür olduğumuzu görebilmek adına. Tutkunu olduklarımıza bir baksanıza…
