Ayla KAYMAZ

Karşındaki Kadarsın…

Ayla KAYMAZ

Dönemin edebiyat sınıfı çok hummalı çalışmalar içindeydi. Aman efendim denemeler, makale irdelemeleri, teşbihler, kinayeler, ezbere okunan şiirler…  Öğretmen dedi ki haydi yarın Atilla İlhan’ın ; “ Yalnızlık Şiiri” ni ezberleyelim. Her bir cümleyi içimizde yorumlayalım, kullandığı edebi sanat formlarını bulalım. Buna yoğunlaşalım der ve öğrencilerinden de pek emin yarına hazırlıklı gelmelerini rica eder.
Ders çıkışı sahile iner öğretmen, biraz adımlar ki ne görsün; Atilla İlhan ! Hemen tanır kendini ve sohbete başlar. Ne hoş bir tevafuk ki yarın kendisinin bir şiirini yorumlayacaklarını,  öğrencilerinin çok başarılı ve özel çocuklar olduklarını, bu derse kendisinin de iştirak edip edemeyeceğini sorar. Şair de kabul eder ve ertesi gün derse gelir. Ders boyunca konuşulanları ağzı açık dinler . Şiirinin her bir satırını tek tek yorumlar öğrenciler ve anlattığını , ne olduğunu birbirlerine büyük bir heyecan haz ile anlatırlar. Ders bitiminde gururdan göğsü kabaran öğretmen döner ve sorar şaire;  “ Efendim nasıl buldunuz?” diye şair yüzünde gizleyemediği bir şaşkınlık ifadesi içerisinde şöyle cevap verir; “ Çok güzel şeyler anlattınız ama ben bunların hiç birini kastetmedim!”
Bilemeyiz. Kiminin gönlünden neyin geçtiğini. Kaç peşin hükümlerden. Emin olma bir başkasının söylediği söz üzerinden. Onun söylediği ile senin anladığın bir olmayabilir. Olur mu hiç öyle şey deme! Oluyor. Lale devrinde rögarlardan gül suyu akıtmadılar mı? Hah işte aynen öyle…
Sevgilerimle…
 

Yazarın Diğer Yazıları