
Gelecek gelecek mi?
Ayla KAYMAZ
Gelecekte neler olacak artık öngörülerin yetersiz kaldığı bir zaman dilimindeyiz. Uçan arabalar, yürüyen robotlar bunlar klişe kaldı. Gelecekte teknoloji aklımızın sınırlarını zorlayacak kabul ama asıl böyle giderse gelecekte neler olacak ben size anlatayım mı?
Ekmeğin üzerine bal değil beton akıtacağız,
Çocukların eline sandviç değil tuğla arası peynir domates sokuşturacağız,
Balıkları avm akvaryumlarından öğreteceğiz,
Kaynak sular değil benzin içeceğiz,
Denizlerden pet şişe ve poşet yakalayacağız,
Çiçek yerine demir koklayacağız,
Serinliği olmayan ağaçlardan umamayacağımız için kahrından çekinmediğimiz Rab’be ya medet diyeceğiz,
Pikniklerde üzerimizde karıncalar değil de çiviler dolaşacak,
Eskiden denizlerde yüzerdik, arı çiçekten bal yapardı, havayı ağaçlar bitki örtüsü dengelerdi diyeceğiz.
Ülke kalkınsın elbet. Külçe altınlar, karşılığı ve değeri olan paralar, benzin, yeni binalar hepsi kulağa çok hoş geliyor ama yenisini dikeriz yalanıyla, ormanlar yakılmasın. Kimse vicdanını bununla rahatlatmasın. İnanmıyoruz çünkü artık sıcaktan çıktı denilen yangınlara. Ertesi yıl gördüğümüz beş yıldızlı otel lansmanlarında gözümüz doluyor, yüreğimiz ağrıyor. Ağaçlar kesilmesin. Bu kadar oynanmasın doğanın dengesiyle. Herşeyin yolu, yordamı bakî kalsın. Orayı bugün yıkan da yakan da olsam ben, yarın dalında bir vişne kıpırdatsın isteyeceğim gönlümü, bir ağaç serinliği arayacağım, bu yumurtanın organiği bir başka diyeceğim! Bu ne yaman çelişki! Bugüne, bir ağaca, çiçeğe, böceğe, arıya, kuşa sahip çıkmazsam yarın bin betere muhtaç olacağım. Gelecek böyle olursa gelmeyecek ben sizlere söyleyeyim!