Ayla KAYMAZ

Geçmişin Telafisi

Ayla KAYMAZ

Geçmişin telafisi olur mu? Bana sorsanız çok net hayır derdim. Derdim diyorum çünkü; kısa bir zaman öncesine kadar kati bir görüşe sahipken konu ile ilgili, dinlediğim minicik bir hikaye alıp götürdü beni. Ömürlük bir ders verdi. Sizlerle de paylaşmak istedim, istedim ki kendimize kendimiz örmeyelim yıkılmaz duvarları, değişmek için sırlı olaylar, erdemli sufiler, astral seyahatler ummayalım. Sadeliğin ahengine bırakalım kendimizi.

Hikaye o ki; yakın bir dostum evlenirken gelin arabasının önüne bir oyuncak bebek konmasını arzu ediyor. Müstakbel eşi beyefendi ise bu isteği yerine getiriyor. Ama gel gelelim gün sonunda bebek süslenilen aracın sahibinin kızına hediye ediliyor. Öylesi üzülüyor ki duruma gelin hanım yıllarca minik bir sızı olarak taşıyor gönlünde. Hani bu süreçten geçmiş her hanımefendi  anlayacaktır bu hassasiyeti zaten. O güne dair bir çöp dahi olsa saklamak, her günde bıkmadan usanmadan  oyuncak sepetini tepe aşağı çeviren çocuk edasıyla eşini çağırıp devirip döküp yâdetmek istiyor. Evet istisnasız her şeyi ve her an! Ve beşeriz ya illaki aklımız bir eksik olanda, yapılamamışta kalıyor işte. İster insanoğlu de ister kadın fıtratı. Elbette bu insanın hayatında çok daha önemli belki hayatı anlar, kırılma noktaları, köklü değişimler, büyük başarılar da olmuştur ama tüm feminizmin ötesinde hangi hanımefendiye sorarsak soralım önem sıralamasında gönül defterinde düğün günü en başı çeker işte.

Hikayeye geri dönecek olursak, eşi beyefendi yıllar sonra bir evlilik yıl dönümlerinde kendi arabalarını süsletip, önüne de bir bebek konduruyor ve kornalarla evlerinin bahçesine geliyor. Bu nasıl bir inceliktir size sorarım? Hangi taşın karatıyla hangi evin katıyla örtüşür? Hangi küme de neyle kesişir? Geçmişin telafisi olur muymuş? Vallahi olurmuş. Yeter ki geçinmeye olsun niyetin, gönül almaya olsun hevesin.

Bu hikayeden kendime çıkardığım ders ise şu oldu; kesin doğrular vardır olgusunu bir kenara koymak. Gönül bahçesine yeter ki çiçek ekmek istesin biri, boşver mevsimi…

Hikayede bahsi geçen biricik dostumun da doğum günü olması hasebiyle, bu yazı aracılığıyla bir kez daha tebrik etmek isterim yeni yaşını. Siz de kızlar linki yapıştırın eniştelere beni üzdüğün her ne varsa telafisi varmış deyin. Üzdüyseniz bir telafi yoluna da siz girin. Bırakın uçsun kuşlar, bırakın yol alabildiğince uzun olsun, hayat kısa diyenlere inat hayat güzel deyin. Güzel edin. Selametle…

Yazarın Diğer Yazıları