
Eylül Kadınları
Ayla KAYMAZ
Eylül biraz da yağmur, battaniye, bir pencere buğusu, düşen damlaların bizi düşten düşe sürüklemesi, bir kaç yaprak kitap ve tatlı bir dize değil miydi? Ünlü şairlerden sonbahar esintisini teninizde hissettirip tüylerinizi diken diken edecek toprak kokulu Eylül şiirlerinden , çok sevdiğim bir şiiri daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın Hasan Basri neler demiş bir Eylül’de, bir Eylül için;
“Suskun bir Eylül’ün dizelerine kapanmıştım
Sessizce ağlamıştım ağrılarımı tırnaklayıp
Bahtımdan bütün zamanların tozunu kazıyıp
Yıkanmışlık, arınmışlık, arındığımı sanmıştım
Kurtuldum derken yolumu tutan hanginizsiniz
Artık ne kadarınızla benimsiniz, değilsiniz
Gel yarışalım diyorsunuz hoyratça.
Hangimiz önce unutacağız yorgun bir Eylül’e yaslanıp
Hafızamıza saldırıyorum bu yüzden, size kızıp
Eski ne varsa kazıyıp atıyorum bir kez daha
Ama hanginiz hala kıpırtılar gömüyor tenime
Bu yangınları düşlerime süren hanginizsiniz
Durduk yere göller buharlaşıyor gözlerimden
İçimde nehir yatağını bozuyor…
Eylül eylül duvarlarım yıkılıyor yılların yoksunluğuyla
Kayıp aşklarım, eski kadınlarım, eyvahlarım
Eskilerinizi bana rehin bırakıp gitmiştiniz
Unutmaya attığım adımlarda sırtıma saplanan
Eylül kokulu ölümlerin sahibi hanginizsiniz?”