
Ela Excellence
Ayla KAYMAZ
Geçtiğimiz haftalarda tatil için otel araştırırken, çocuklu ailelere sağladığı imkanlar bizi cezbedince, bir de çevremizde sağduyusuna çok güvendiğim bir arkadaşım otel hakkında güzel şeyler söyleyince hadi bir fırsat verelim dedik ve iyi ki de öyle yaptık.
Belek’te bulunan Ela’ya girdiğinizde daha ilk anda ayrıcalığı hissediyorsunuz. Otel hemen size iki asistan atıyor, bir whatsapp grubu oluşturuyor. Arzunuza göre asistanınız oteli gezdirip tek tek, anlatıyor. Oteller de hangi hizmet ücretli hangisi değil genelde bir kafa karışıklığı ile tatili bitirip gideriz ya, tek tek faydalanabileceğiniz hizmetleri anlatıyor. Tüm soru ve sorunlarınız için gece dahil kendileri ile iletişime geçebiliyorsunuz. Otel de kimlik, renk, ırk ve şekilcilik yapılmaksızın herkese aynı ölçüde hizmet ve güleryüz mevcut. Bunu belirttim çünkü seküler veya değil pek çok yerde örtülüyseniz algı hemen bir başkalaşır ya, bunu örtülü bayan arkadaşlarım daha iyi bilir. Asla böyle birşeyin olmadığı gibi tüm personel nasılsa size geçen samimi bir samimiyetle, sizinle canla başla ilgileniyor.
Zeytin ağaçlarının arasında her akşam başka bir mutfağı deneyimlerken; Yunan Mutfağı, Akdeniz, İtalyan ve tabi ki Türk, otelin kendi yemeklerini kaçırdığımız için bir nebze üzüldük. 5 yıldız oteliz derken ve hatrı sayılırda bir para ödemişken, sırf çeşit çok olsun diye kurumaya yüz tutmuş peynirleri zeytinyağı kasesinin içine doldurup, kahvaltıda ki kıymalı yumurtayı öğlen ki ıspanağın içine koymadıkları için gerçekten ciddi bir teşekkür edeceğim. Değil ki bu hem ultra hijyenik, hem çeşitlilik hem de lezzet ve tazelik açısından sürekli bizi şaşırtan ve harika dedirten bir mutfakları vardı. Bebekler için ayrı glütensiz beslenenler için ayrı alanları olduğu gibi sabah taze pancar ve kereviz sapını sıktırıp güne başlayabiliyor olmanız harikaydı bence. Yani her kesim her isteğine rahatça ve taptaze ulaşabildi. Alakart mutfaklarda ise Akdeniz ve İtalyan mutfağında tabakların “fine dining” dediğimiz ölçüde servis edilmesi gerçekten keyfimize keyif kattı. Mutfak sahibinin babaannesinin tarifi ile hazırlanmış kabak çiçeği dolmasının lezzeti halen hafızamda. Öte yandan otelin merkezinde bir pastanenin bulunması tezecik pastalar, soğuk sandviçler ve istediğiniz her türlü kahvenin yapılması, yine otelin içinde ki mini patisserie de günlük taze çikolatalar, makaronların ücretsiz şekilde temini yalnız çocukları değil itiraf edeyim bizi de şenlendirdi. Çocuk havuzunun hemen mini club’ın önünde olması, mini club‘ın içinde restaurantın olması wc boyutlarının çocuk boyutlarında olması bize ciddi anlamda kolaylık sağladı. Çocuklu aileler tatilde en çok bir yerden bir yere taşınırken yorulurlar çünkü. Mini club’ın içindeki interaktif oyun alanları, playstation ve Lego odaları, her gece üç ayrı dilde üç başka odada film gösterimi akşamları ayrı bir güzel kılarken en çok en çok keyif aldığım noktayı sizinle paylaşacağım. Havuz başında sizlere roller skate kullanan yani patenli arkadaşların servis yapıyor olması. Manav bölümünden taze doğranmış meyveler, arzu ettiğiniz içecekler, atıştırmalıklar kendileri tarafından hızlıca servis ediliyor ve dahası siz kumsalda güneşlenirken şemsiyenize iliştirilmiş qr kod sayesinde siparişinizi oluşturabilir, denizde bir ferahlayıp dönerken tüm istedikleriniz sahilin bir ucunda dahi olsanız önünüze dek servis edilebiliyor olması ve evet ben tatildeyim ve dinleniyorum dedirtiyor. Gerçekten yorulmadığımız ve üstün kalite ve hizmet anlayışı ile muamele gördüğümüz bir tatil oldu. Otele sinen limon ve yeşil çimen kokusu halen burnumda. Akdeniz rüzgarı dimağımda. Zeytin ağaçları ile çevrili bu doğa harikası yerde Ekim ayı’nın başlarında Zeytin Festivali başlayacak. Şans vermek isteyen dostlara… Bize tüm nezaket ve içtenliği ile yardımcı olan Servet Bey’e sözümdü oteli bir gün köşemde yazmak. Zevkle yazdım. İşinin hakkını veren, her bir işletmeyi, her bir kişiyi sevgiyle kucaklıyorum…