
Değer Bilmek
Ayla KAYMAZ
Bencil olmaktan bahsetmeyeceğim yok!
Bilakis benci insanlara karşı duruşumuzdan bahsedeceğim.
Kimse size kendinizi değersiz hissettirmez,
Siz kendinizin farkında olduğunuz müddetçe…
Herkes bir tavır sergiler ama kendince.
Lakin bilmezler ki bazı şeyler için yüksek tahsil, büyük yaş, bir ünvan ya da mevki yetmez.
Güçlü bir karakter, geniş ve temiz bir gönül ve de yerinde görgü gerekir.
Hoş, görgünün yerinde olmayanı nedir ki ona da görgüsüzlük demez miyiz?
Kimse size kendinizi güçsüz de hissettirmez!
Evet biliyorum; siz dağları yerinden oynatırken ne kadar da olağan birşeyler yapıyormuşçasına izleyenleriniz olur.
Takdir edilmez, teşekkür edilmez, gurur duyulmazsınız.
İki gün sonra beceriksizin biri çıkar sizin kaldırıp oynattığınız o dağlardan tutar bir toz üfler.
Yaylım edilir, başarısı gücü addedilir, sekiz köye ilan edilir.
Kendine dönüp ben ne yaptım deme!
Etrafında tırnağı kırıldı diye ağıt yakanlar olduğu müddetçe senin o dağları kazıdığın tırnaklarını kimse görmez!
Bu seni güçsüz kılmasın.
Sen hedefine dön, neyi niye yaptığını unutma!
Kimse sizin değer verdiğiniz durumların aynısına da değer veremez.
Genel geçer tutum nedir, nerede ne yapılır, ne denir, ne denmez, ne alınır, ne verilmez bunları da bilemez!
Senden bekler ama kendisi ben böyleyim der!
Kırar, senin gösterdiğin tavıra ne gerek var bu ne kin der!
Koyduğun mesafeye amma da uzattı der!
Yahu desinler, herkes kalbini serer.
Hayatta yaptığı iyiliği bile iteleme yapan, birilerine göstermek ya da birileri yaptı diye yapan insanlar var.
Anlatamazsın iyilik hayatta kalmak, karşılık almak ya da biriyle yarışmak için bulunulan bir eğilim değil aksine iyilik hayatta iz bırakmaya yönelik bir seçimdir.
Kimseyi kendimize benzetme gayemizde yok dostlar biliyorum!
Biriciklik bizi biz yapan!
Çevrendekiler bambaşka kimseler olsa ne ki?
Bazen aynı kanı taşıdığıyla, aynı dili konuştuğuyla anlaşamaz insan.
Yeter ki aynı duygu da olalım.
Yeter ki eğmeyen bükmeyen,
Kahvenin yanında kendini aklımıza, kalbimize düşürecekler var olsun…
Hadi okuduysan yazıyı, çağır aklına ilk düşen “o’nu”!
“Koydum kahveni hemen gel “de ya da al git yanına, gidemezsen ara!
Hiç ulaşamayacağın yerdeyse bir yudum bir dua…
Selametle