Bedesten
Ayla KAYMAZ
“Bedesten de kapılar Besmeleyle açılır
Güler yüzlü çehreler herkesle selâmlaşır
Şükredilir kazanca, bereketle anılır
Bir başkadır Konya seni yaşamak!”
Diye bir dörtlüğe denk geldim. Ah Bedesten! Eskilerin avm’si! Hem de açık havada olanından. Ben çok seviyorum.
Alışveriş yap ya da yapma kendine has bir havası var. Bedesten Çarşısının tarihi iki bin yıl kadar eskiye dayanıyor.
Mevcut hâlini ta Kanuni döneminde almış.
Mevlâna Hazretleri tarafından ise klasik tarza uygun olarak 1538 yılında dokuz üniteli olarak inşa edilmiş.
Daha sonra ki yıllarda ara ara restorasyon yapılmış.
Çarşı sokaklar halinde düzenlenmiş.
Toplamda 40 sokak var ve şu an iki binden fazla dükkân mevcut.
Kendi içinde dağınık ama şekilde özenli bir düzeni vardır Bedesten’in.
Sarrafları, sahafları, bakırcıları, hırdavatçıları, yöresel yemek restaurantları, hediyelik eşya dükkanları uzar da uzar.
Yürürken başta içine dolan kına ve baharat kokusu seni elinden tutar kaçırır dükkanların içine.
Konya ağzını tam anlamıyla işitebileceğiniz, Mevlana Hazretleri türbesine yakın oluşuyla mistik bir havaya sahip, manevi kültürün izlerini taşıyan son kalelerden biri benim için Bedesten!
Eskiye dair, çocukluğuma, Ramazan’lara, özlediğim bayramlara dair birşeyler var içinde. Artık bulamıyorum, bilemiyorum ama seni çok seviyorum Bedesten!
Selametle…
