El- Mütekebbir
Ahmet Turan
Bugün Cuma.
Her Cuma günkü köşemizde söz verdiğimiz gibi alemleri yaratan rabbimizin isimlerini paylaşıyoruz.
Bugün de El- Mütekebbir isminin manasını paylaşacağız.
Ali hocam Esma-ül Hüsna’nın Allah'ın isimleri için kullanılan bir tabir olduğunu, İsmin çoğulu olan esmâ ile “güzel, en güzel” anlamındaki Hüsnâ kelimelerinden oluşan Esmâ-i Hüsnâ (el-esmâü'l-hüsnâ) terkibi naslarda Allah'a nisbet edilen isimleri ifade ettiğini belirterek El Mütekebbir isminin manasını şöyle açıklamış.
El Mütekebbir esmasının anlamı büyüklük ve ululuk sahibi Allah olmaktadır. En büyük ve en ulu yaratıcının Allah olduğu anlaşılmaktadır. El mütekebbir ismi şerifi Kuranı kerimde birçok ayette geçmektedir. Allah’ü Teala’nın güç sahibi en büyük ve yüce olduğunu belirtmektedir.
El Mütekebbir esması Esma-ül Hüsna da yer alan okunmasında fazilet ve faydalar bulunduran esmadır. Namazlardan sonra ve kandillerde en çok okunan zikirlerden biridir
En büyük ve en yüce olan, büyüklüğünü, ululuğunu her an ve her yerde gösteren Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O Allah ki, O'ndan başka İlah yoktur. Meliktir; Kuddûstur; Selam'ır; Mü'mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbardır; Mütekebbirdir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir."
(Haşr, 23)
Kudsi bir hadiste Allah şöyle buyurmuştur: "Büyüklük ridam (dış elbise), yücelik ise izarımdır (iç elbise). Bu ikisinden biri üzerinde benimle çekişeni ateşe atarım." Bu durum büyüklük ve yüceliğin Allah'ın kemal sıfatlarından olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer varlıkların bu sıfatlara sahip olduklarını iddia etmeleri gerçek dışıdır. Böyle bir iddia onların eksikliğini ve haddi aştıklarını gösterir.
El mütekebbir ismi şerifi zikir olarak okunurken Ya mütekebbiru celle celaluh şeklinde okunmaktadır.
El mütekebbir esmasının kelime kökü kebir kelimesinden gelmektedir. Kebir kelime anlamı büyük demektir. Sıfat olarak kullanılmaktadır. Mütekebbir kelimesinin Türkçe anlamı ise en büyük demektir. El mütekebbir Türkçe anlamı varlığından daha büyük hiçbir varlık bulunmayan en büyük anlamına gelmektedir.
Müslüman, sevap elde etmek ve cezadan kurtulmak için değil, sadece Hak için hakka ibadet etmelidir. Aksi halde yaratılmış olan bir şeyi amaç edinmiş ve buna ulaşmak için hakkı aracı yapmış olur. Oysa Hak ve doğru olan bu değildir. Hiçbir karşılık beklemeden yalnız Hak için Hakka ibadet etmek, bütün durumlarda Allah'ı yüceltmeyi, büyüklüğüne içtenlikle saygı duymayı, adi ve alçak olan bütün şeylerden uzak durmayı gerektirir.
El - Mütekebbir esması sadece Allah’a yakışır. Büyüklük taslayan insanlar kibir ehli olurlar. İlk kibir yapan şeytan olmuştur. Bu davranıştan dolayı cennetten ebedi kovulmuştur.
Hz. Mevlana bizlere İblisin cennetten kovulmasını şöyle nakletmiştir:
- "İblis, Hazret-i Adem’e secde etmeyip Allah'ın emrine karşı gelince:
- Benim zatım ateşten, onunki çamurdandır. Yüksek olanın aşağı olana secde etmesi nasıl yakışık alır?" dedi.
İşte İblis, Allah’a edepsizce karşılık vermesi yüzünden lânete uğradı ve huzur-i ilahiden kovuldu. Üstelik bir de küstahlık edip, kendisini yaratanla cidale kalkıştı." (Fihi Ma Fih, s.159)
Cuma’mız mübarek olsun