2022 yılı başında asgari ücret yüzde 50’lik bir artışla 4.253 liraya yükseltilmişti.
Ancak bu rakam da enflasyona yenildi.
Bu nedenle yeni bir artış zarureti doğdu.
Bu zaruret üzerine Temmuz ayında asgari ücrete yeniden zam yapıldı.
Yapılan bu zam ile Temmuz ayından itibaren asgari ücret 5,500 TL olarak belirlenmişti.
Ancak ekonomide yaşanan sıkıntıların devam etmesi ile birlikte sadece kendi çıkarlarını düşünen bir kısım ahlaksız açgözlülerin de asgari ücrete yapılan artıştan fazla fiyat artışı yapması sebebi ile belirlenen rakam işçinin eline geçmeden erimektedir.
Geçtiğimiz hafta yapılan görüşmeler sonrası 2023 yılında uygulanacak asgari ücret belirlendi.
Milyonlarca asgari ücretlinin beklediği açıklama geçtiğimiz hafta Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı.
Buna göre 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak asgari ücret yüzde 55 oranında bir artışla 8,506 TL oldu.
Yeterli mi?
Elbette değil.
2020 ve 2022 yıllarında yaşanan ve iki yıl dünyayı ve ülkemizi saran pandemi oyunuyla ekonomiler altüst oldu.
En büyük zararı ise ülkemiz ekonomisi gördü.
Ayrıca 2022 Şubatında Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması da ateşe benzin döktü ve bu kez de petrol krizi çıktı.
Bütün bunları bahane eden stokçu ve doymak bilmez büyükler! ürün ve emtia fiyatlarını akıl almaz düzeylere yükseltti.
Ürününe yüzde 100 veya daha fazla zam yapmakta beis görmeyenler, çalışanına zam yapılacağında hop oturup hop kalkıyor.
Yılbaşında 13 lira civarında olan petrol ürünleri yaşanan artışlardan sonra 30 lira bandına kadar yükseldi.
Ancak bugünlerde 22 lira seviyelerinde seyreden petrol ürünlerinde düşüşe rağmen halen fiyatlarda gerileme olmaması aksine daha da artırılması içimizde ki açgözlü ahlaksızların enflasyonun düşmemesine katkı sağlamaktadır.
Elbette 2022 yılının başından bu tarafa petrol ve enerji fiyatları arttı. Bir ülkede enerji fiyatları artmışsa geriye ne kalır?
Hele ki petrol ihtiyacının yüzde 90’ana yakınını ithal eden müsrif Türkiye iseniz elbette iş çığırından çıkar.
Neticede Türkiye son 20 yılın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıya kaldı ve TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’de enflasyon oranı %84,39 oranına ulaştı.
Resmi rakam bu ise de hissedilen elbette çok daha yüksek.
Sadece ev kiraları bile 4-5 kat arttı.
TÜİK’in havuzunda ev kiralarının payı nedir bilmiyoruz ama kiracı olan insanların aylık gelirinin neredeyse yüzde 35-40’ının buluyor.
Maaşına yüzde 30 zam alan birinin maaş zammı ev kirasını anca karşıladı.
Şüphesiz bu enflasyon sadece Türkiye’de değil başta ABD olmak üzere AB üyesi tüm ülkelerde yıllar sonra yüksek enflasyon ile mücadele ediyor.
Ancak Türkiye daha fazla etkilendi.
Bunun nedenlerinden biri paramızın zayıf olması.
Diğeri saldırılara açık olmamız ve sık maruz kalmamız.
Faizin yüksekliği ve fırsatçılara gerçek manada bir ceza verilmiyor oluşudur.
Yeni artışa dönecek olursak bunun yetersizliği ortada.
Kira artışının % 25 ile sınırlandırdık, asgari ücret artışını da %25’de tutalım diye düşünülmüş ise kiradaki sınırlanmaya uyan kimse görülmüş bir şey değil.
Her zaman söylediğimiz gibi ürün ve hizmetlerini her sabah fiyatlarını artıran insanların cezalandırılarak dengelerin yeniden sağlanması da gerekiyor.
Yoksa senenin ortasında yeniden artış kaçınılmaz olur ki bunun da bir sonu yok.
Kaldı ki 2023 yılı seçim yılı olup, bu fiyat artışlarından en çok hükümet etkilenir.
Selam ve Dua ile