Ahmet Özer

Türkiye'de muhalefet kime muhalefet ediyor?

Ahmet Özer

Bir süredir gündemimizi meşgul eden bir konu 10 büyükelçi konusu idi ancak büyükelçilerin geri adım atması sebebi ile bitmiş gözüküyor.

2013 yılında İstanbul gezi parkındaki üç beş ağacı bahane edip terör estiren kökü dışarda olan bir grup teröristin bu eylemlerini tüm ülkeye yaymaya çalıştılar ancak Hükümetin kararlı duruşu sayesinde kısa sürede kontrol altına alındı.

Ancak bu yaklaşık 1 ay süren bu eylemlerde ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar verildi.

Bu eylemlerin Türkiye’deki Soros’un Türkiye temsilcisi Osman Kavala olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmış bununla da yetinmeyen Kavala FETÖ’nün 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde içinde olduğu tespit edilmesinden sonra hakkında açılan dava sonucu 4 yıldır tutuklu bulunmakta.

Başta 6-8 Ekim olaylarında 2 polis şehit olmuş, 37 kişi hayatını kaybetmişti. Bu olayların ve daha birçok gelişmelerin sorumlusu terörist Selahattin Demirtaş için AİHM serbest bırakılmaları konusunda Türk yargısına talimat vermiş ancak Türk mahkemeleri bu talimata uymayıp yargı sürecini devam ettirmekte.

Son olarak 18 Ekim tarihinde başta ABD olmak üzere Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçileri 18 Ekim’de Kavala’nın serbest bırakılması yönünde Türk yargısına talimat vermeye kalkınca Hükümet tarafından gereken cevabı aldı.

Bu açıklama sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan bu 10 büyükelçi için dışişleri bakanına talimat verdiğini derhal istenmeyen adam ilan edilmelerini istediklerini söylemesinin ardından büyükelçiler geri adım atarak Türkiye’nin içişlerine karışmayacaklarını söyleyerek kriz çözülmüş gözükmektedir.

Peki, Muhalefetin durumu nedir?

Ülke için ne zaman bu millî bir konu olsa maalesef muhalefet hükümetin yanında olmak yerine her zaman ülke düşmanlarına hizmet eder bir tavır içinde olmuşlardır.

Bu konuda da Türkiye’ye talimat vermeye kalkan büyükelçilere karşı çıkmak yerine Hükümete karşı batının elçileri ile beraber olup onların elçiliklerini yapmışlardır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararına tepki gösteren Kemal Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi hızla uçuruma sürükleyen şahıs, bu sefer de '10 büyükelçinin 'istenmeyen adam' ilan edilmesi emrini' vermiş. Açıkça söylüyorum; bu hareketlerinin sebebi millî çıkarları korumak değil, mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasıdır” diyerek bu elçilere destek vermiştir.

Zira CHP zihniyeti tarih boyunca her zaman ülke düşmanlarının yanında olmakla geçmiş olup CHP’den beklenen de budur.

İP Genel Başkanı Meral Akşener’de ortağı Kılıçdaroğlu gibi bu konuda da Erdoğan’ı suçluyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Akşener, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına imza atmış bir ülkenin mahkemenin kararlarına uymamış olması iç mesele olmakta çıkar. Sayın Erdoğan'ın, bağırıp bağırıp dış politika yapması doğru değil" dedi.

SP’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’da ortakları ile aynı görüşte. Karamollaoğlu bir televizyon programında kendisine sorulan soruya Demirtaş ve Kavala'nın tahliye edilmesi gerektiğini söyleyip ekledi: "Erdoğan kendi geçmişini düşünsün. Şiir okuduğu için siyaseten yasaklandı. Bu bir hukuk cinayetiydi."

Yani bu ülkenin hükümetine karşı bildiri yayınlayan büyükelçi sayısı demek ki 10 tane değilmiş onlar gibi düşünen içimizde de onların başka büyükelçileri de varmış böylelikle bunları da bir kez daha görmüş olduk.

Zira böyle bir muhalefet bu ülke için fayda yerine zarar verdiği ortada.

Sadece muhalefet olmak için muhalefet edenleri elbette bir gün hem tarih hem millet yargılayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları