Ahmet Özer

Türkiye yaralarını sarıyor

Ahmet Özer

Tarihin en büyük depremi olarak kayıtlara geçen depremin üzerinden 2 hafta geçti.
AFAD verilerine göre 06.02.2023 günü, Türkiye saati ile 04:17'de ve 13:24’de merkez üssü Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Elbistan (Kahramanmaraş) olmak üzere 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Kimilerine göre ise sayı üç… 
Müteakip depremlerin aynı bölge ve farklı merkezlerde olması, depremler arasındaki sürenin kısalığı da dikkat çekici. Bu durum can kaybını da yararlı sayısını da artırdı. 
Kayıtlarda bu denli büyük bir alanda etkili bir deprem yok. Kara olarak Yunanistan’dan denizlerde dâhil edilirse Almanya’dan büyük bir alanda yaşandı bu âfet.
Sadece evler yıkılmadı. Dağlar parçalandı. Yeni vadiler, yeni dağlar oluştu. Dahası coğrafya 3 ila 7,5 metre arasında yer değiştirdi. Bütün navigasyonlar ve nokta hesaplamaları çöp.
Depremi değerlendirirken bu gerçekleri gözardı etmemek gerekiyor.
Depremin ilk anından itibaren AFAD, TSK, Emniyet ve Jandarma ve diğer sivil unsurlar harekete geçti. Ama yollar kapanmış, hava ağır kış ve tipi. İntikal kolay olmadı. 
Kamu ve sivil yardım kuruluşları depremzedeler için bütün imkanlarını seferber eder yine büyük bir kardeşlik dayanışması sergiledi.
Millet ve devlet derdiyle uğraşırken bunu fırsat bilip buradan maddi ve siyasi ganimet elde etmeye çalışan fırsatçı ahlaksızlar boş durmadı.
Bu ahlaksızlar depremin ilk anından itibaren başta işyerleri olmak üzere hasar görmüş binalardan soygun ve yağma işine girişti.
Bunun üzerinde bölgede asker, polis ve jandarma yok algısı oluşturup belli bir etnik gruba karşı kışkırtma çabasına girip buradan nemalanmaya çalışan kuruluş amaçları belli olan partiler ve onun başkanları hemen soluğu orada alıp millet can derdinde iken onlarda birkaç oy peşine düşecek kadar küçüldü.
Şükür ki halkımız bu provokasyonlara gelmemiş bunlara prim vermedi.
Bu süreçte muhalefet yapma adına öyle çirkinliklere sahne oldu ki insanın batsın sizin siyasetiniz dedirtti.
Muhalefet partileri ile birlikte bunların destekçisi TV kanalları; Başta siyonist FOX olmak üzere Halk, TELE1 ve KRT gibi kanallar ile Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gibi gazeteler sürekli bir fitne çabasındaydılar. 
Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bazı muhalefet partileri bölgeye devlet ile el ele verip çalışmalara destek vermek yerine enkazın başında yanlarında getirdikleri makyajlı elemanları üzerinde devleti kim daha iyi kötüler çabasına girdiler. 
Ancak her zaman olduğu gibi burada da boyaları çabuk döküldü ve her gittikleri yerde vatandaşları devletin ilk andan itibaren kendilerine sahip çıktığını hiçbir eksiklerinin olmadığını söyleyerek bu yalanlara prim vermedi.
Muhalefet yapma uğruna işi öyle çığırından çıkardılar ki depremde önce AK Partililer çıkartıldılar diyecek kadar seviyeyi düşürdüler.
Ümit Özdağ’ın bir programa telefonla bağlanıp “enkazdan önce AK Partililer çıkartılıyor bile” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da ondan geri kalmadı ve aynı yalana sarıldı.
Davutoğlu katıldığı bir televizyon programında AK Partili Milletvekillerine veya yakını olanlar enkazın başına arama kurtarma ekiplerini getirttiler sahipsiz olanlar enkaz altında kaldı şimdi bu çok ağır bir şey halkın algısı bu diyerek bu iftiraya ortak oldu.
DEPREM VERGİLERİ
1999 Gölcük depreminde devlet bölgeye bir hafta sonra ulaşmıştı. O dönemde iktidarda bugün ki CHP zihniyetinin devamı olan DSP hükümeti vardı.
Dönemin hükümeti topladığı vergileri ödeyemediği memur maaşlarına harcarken bugün ki muhalefet deprem vergilerinin ne olduğunu sormaktadır.
AK Parti’nin 21 yıllık iktidarında ülkede yaşanan deprem, sel ve yangın gibi birçok afetle mücadele etti. Zarar gören vatandaşlarımızın hiç biri mağdur edilmedi. Devlet söz verdiği sürede zarar gören tüm vatandaşların zararlarını gidermiştir. 
Bugün AK Parti’ye sorduklarını o zaman Ecevit’e sormadılar. 
Erdoğan’a düşmanlıklarını ülkeye düşmanlık haline getirdiler. 
Biz millet olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünde kendi yaramızı sararız yeter ki muhalefet etmek uğruna çelme takmayın.
Zira vatandaşlar da Erdoğan söz verdiyse yapar demektedir.
Rabbim bu millete bir daha böyle açılar göstermesin İnşallah.
Başımız sağolsun, geçmiş olsun!
e-mail: [email protected]

Yazarın Diğer Yazıları