Bir süreç devam ederken asli görevlerini unutup şirinlik yapanlar her zaman olur.
Lâkin bu kez durum pek de öyle değil.
Sağlık meselesi Sağlık Bakanlığı’nın görevidir.
Uygulamaları beğenelim beğenmeyelim fiili ve resmi görev onlarındır.
Ama bu ülkede artık herkes kendi işini değil görevi dışındaki işlere soyunmuş durum. Bunlardan biri de Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK). Bu amaçla kendince sözde bir genelge yayınlamış.
Kendinin TBMM’nin yerine koyan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken 82 birlik, 13 mesleki federasyon ve 3 bin 200 odaya bir emirname gönderip tüm üyelerini ve çalışanları tehdit ediyor.
"Vaka sayılarını düşürmenin ve salgından kurtulmanın en önemli adımı aşı olmaktır. Bunun için aşı konusunda toplumsal duyarlılık oluşturulması ve iş yerlerinde aşısız eleman çalıştırılmaması için tüm teşkilata yeni bir genelge gönderdik. Genelgede maske ve sosyal mesafe kurallarıyla birlikte gelen müşterilere 'HES kodu' ile aşı sorgulamasının yapılması hususu da yer alıyor” diyor büyük bilgemiz(!)
Tıpçı olmayan eski bir teröristin DSÖ’nün başına getirildiği, yazılımcı Bill Gates’in doktorluk yaptığı bir dünyada ömrü oda başkanlığı ile geçmiş bir profesyonel odacının ahkâm kesmesinden daha tabii ne olabilir öyle değil mi?
Bu yüzden dönüp TESK’in kuruluş kanuna, görevlerine falan bakıp da yöneticilerini eleştiri yapmaya gerek yok.
Ancak TESK’in kuruluş kanunundaki görevlerinin hangi birini yerine getirdiğini sormak şart.
Ahilik haftasında çıkıp hiçbir benzerlikleri kalmadığı halde ‘ahilik şarkısı’ söylemekle ahi olunmadığını kendileri de bilir. Ama işlerine gelmez.
Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak amacıyla kurulan esnaf ve sanatkârlar odaları ile çatı kuruluşlarının kanunda zikredilen bu mühim ahlak meselelerine dair bir iş yaptıklarını gören duyan bilen var mı?
Kendi asli görevlerini yapmayanlar çıkmış hiçbir derdiyle doğru dürüst ilgilenmedikleri esnafa aşı ayarı çekiyor, hatta tehdit ediyor.
Aslında başkalarının işine burun sokmak olan bir girişimin bu fiilin sahiplerinin başına dert açabileceğini de görmüyorlar.
TESK’in bir mensubu olan Giresun Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Ali Kara adlı şişkin ise aşı olmayanları PKK terör örgütü ile eş değer tutmuş.
Ayık kafa ile söylenmesi imkânsız bu sözler bir densizlik ve hadsizlik değil, düpedüz tüm millete iftira ve teröre destek vermektir.
TESK de benzer kafada bunu da anladık ama Giresun Cumhuriyet Başsavcılığının neyi beklediğini anlamak imkânsız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı televizyon programında ''Ben aşıda zorlamadan yana değilim. Bu işi gönüllülük esası ile işletmenin neticesi daha iyi olacaktır” derken kralcıların millete ayar vermesi ayrı bir garabet.
Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasına rağmen siz kendi işini bile doğru dürüst yapamayanlar size ne oluyor da esnafa genelge göndererek insanların ekmekleri ile oynuyorsunuz?
Siz vatandaşın sağlığı ile ilgilenmek yerine süreçten etkilenen esnafın dertleri ile ilgilenin yeter.
