Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilk başvurusunu 17 Mart’ta yapmasından sonra Anayasa Mahkemesi (AYM) bu başvuruyu 31 Mart’ta oybirliği ile “odak” ilişkisinin kurulamadığı ve eksiklikleri nedeniyle iddianameyi iade etti.
Başsavcılık dün iddianameyi ikinci kez hazırlayarak, AYM’ye gönderdi.
Aralarında HDP’nin mevcut eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile tutuklu eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dâhil yaklaşık 500 HDP’liye beş yıl süreyle siyasi yasak istendi.
Savcılık ikinci iddianamede başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP’liler hakkındaki 800 dava ve 5 bini aşkın soruşturma ilişkilendirilerek, davalı partinin “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı olmasına” ve siyasi yasak taleplerine delil gösterildi.
İkinci HDP iddianamesinde HDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi organı ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın projesi olduğu, HDP kongrelerinin PKK kongresi gibi geçtiği, TSK operasyonlarının “işgal” girişimi gibi gösterildiği vurguluyor.
Şimdi savcılığın tüm bu bilgi ve belgelerine rağmen AYM, HDP’nin PKK’nın kravatlı takımı olduğunu göz ardı edip bu iddianameyi de iade edecek mi yoksa görüşmeye başlayıp ülke için tehdit olan bu yapıyı kapatacak mı göreceğiz.
Siyasi yasak istenenlerin sayısının bu kadar az olmasına şaşırdığımızı belirtmeliyiz. 800 dava, 5000’ini aşkın soruşturma ama 500 siyasi yasak talebi, hiç de yeterli gözükmüyor.
Diğer taraftan şayet AYM iddianameyi bu seferde kabul etmezse, AYM açısından işler iyice sarpa saracak demektir. Bu siyaseten bardağı taşırabilir.
Zira MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Salı günü partisinin grup toplantısında bu konu hakkında "HDP'nin kapatılması Anayasa Mahkemesi'nin namus borcudur" diyerek ciddi bir ikazda bulundu.
Toplumun büyük bir kısmı da terör örgütünün kravatlı ayağının kapatılması yönünde fikir beyan etmiştir.
Şubat ayında yapılan Ankete katılanların yüzde 66'sı "Sizce HDP kapatılmalı mı?" sorusuna "evet" cevabını verdi. Yüzde 16,4 "hayır" derken yüzde 17,6 ise cevap vermedi veya fikir belirtmedi.
Ankete katılan Türk halkının 3’te 2’si “EVET” demesi kapatma taraftarı olduğunun çok net bir göstergesi.
HDP’nin her kapatılması gündeme geldiği zaman Millet ittifakının ortakları ve yeni katılan küçük ortaklarının söyledikleri söz “HDP’ye verilen 6 milyon oy” diye başlıyorlar.
Onlarda biliyor ki, halk HDP’ye tehditler yüzünden korkarak veriyor.
Bir de HDP kazansın kayyum atansın ki hizmet alalım düşüncesi hâkim seçmende.
Ayrıca HDP’nin barajı aşması ve AK Parti’nin mecliste ezici çoğunluğunu kaybetmesi için CHP’nin yaptığı her evden HDP’ye bir oy kampanyasının neticesinden başka bir şey değil.
Yani PKK’nın kravatlılarının TBMM’ye taşıyan CHP’den başkası değil.
Belki bir gün onunda hukuk nezdinde hesabı sorulur.
