Geçtiğimiz hafta Konya Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bir görevlinin elindeki kürekle bir köpeğe vurarak katlettiği o korkunç örüntüler tüm Türkiye’de büyük tepkiye neden olmuştu.
Vahşetin ortaya çıkması ile birlikte yetkililer jet hızıyla harekete geçti. Önce Büyükşehir Belediyesi olayda sorumluluğu olduğu kanısı ile barınak müdürünü görevden aldı. Ardından vahşeti gerçekleştiren 2 iki vahşi ile bu vahşete seyirci kalanların iş akdine son verdi. Polis tarafından gözaltına alınan o iki cani ise sevk edildikleri Konya adliyesinde hak ettikleri yere demir parmaklıklar arkasına gönderildi. Yüce Yaradan’ın bizlere emaneti olan bu sessiz canlılara kim zulmediyorsa rabbim onu kahr-ı gazabı ile kahretsin.
Bu olaydan sonra hem Konya Valiliği hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’dan açıklama geldi.
Ortaya çıkan görüntülerin herkesi derinden üzdüğünü belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Yaşanan olayın münferit olduğuna inanıyorum. Duyduğumuz andan itibaren suçluların cezalandırılması ile ilgili gerekli işlemleri ivedilikle gerçekleştirdik. Failler görevlerinden uzaklaştırıldı ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca sorumlularla ilgili de idari soruşturmayı açtık, şu anda görevlerinden açığa alınmış durumdalar. Bu olayı sadece bir belediye başkanı olarak değil bir insanlık vazifesi olarak sonuna kadar takip edeceğiz.” diye konuştu.
Yapılan bu vahşeti kimse savunamaz ve savunan kişiye de insan denmez zira bizim dinimizde ve medeniyetimizde her canlı kutsaldır yani yaratılanı yaratandan ötürü sevmek vardır.
Allah cc. sadece İnsanı değil hayvanları da yaratmıştır.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayvanlar hakkında ki görüşü bizim için önemlidir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin “Merhamet edene Allah da merhamet eder; yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 58)
Hadiste belirtildiği gibi insanların hayvanlara karşı merhametli olması gerekmektedir hiçbir gerekçe bir canlının katledilmesini mazur göstermez.
Bu vahşeti işleyenlerin hukuk önünde en ağır cezayı alması ve bu tür vahşetin tekrar yaşanmaması için örnek olmalı.
Ancak yaşanan bu vahşetin açıkça bir provokasyon olduğu görülmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın Endonezya dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız. Konuyla ilgili atılacak adımlar neyse, ne tedbir gerekiyorsa yerine getirilecek.
Erdoğan konuşmasında Konya’yı örnek göstermiş mesela bizim Konya Büyükşehir Belediyemizin gerçekten çok örnek bir çalışması var açıklamasının hemen ardından Konya barınağında bu vahşetin yaşanmasının arkasında kimler var sorusunu akıllara getirdi.
Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yaptığı günün ertesi günü çekilen video 10 gün bekletildikten sonra Erdoğan’ın Konya ziyaretinden bir gün önce videonun servis edilmesi bunun bir provokasyon olduğunu göstermektedir.
Tüm bu yaşanan provokasyonların arkasında CHP ve CHP’li isimlerin olduğu sosyal medyada yaşanan saldırılardan anlaşılmaktadır.
Bu açıklamadan hemen sonra sözde hayvan hakları savunucuları harekete geçerek barınakların güvensiz olduğu imajı vererek sokak hayvanlarının sokaklarda başıboş gezmesi için harekete geçtiğini göstermektedir.
İnsan olan hiç kimse Allah’ın yarattığı bir cana yapılan bu alçak saldırıyı savunamaz hele bu savunmasız bir hayvan olması da asla kabul edilemez.
Belediyenin barınağını gezmiş biri olarak gerçekten hayvanlar için olağanüstü bir harcama ile güzel bir ortam oluşturulmuş ve gereken tüm özenin gösterildiğine şahit oldum.
Başkan Altay’ında dediği gibi münferit bir olayı sanki her gün yaşanıyormuş gibi göstererek bunun üzerinden algı yapmak yanlıştır.
Oysa bu sokak hayvanları yüzünden Türkiye’de neredeyse her gün bir köpek tarafından ısırılıp yaralanan, bir uzvunu kaybeden hatta hayatını kaybeden insanlar var onlara tek kelime etmeyen bu hayvan severlerin bir köpeğe uygulanan alçaklık için komple bir şehri ve şehrin Belediye Başkanı’nı suçlamak ahlaksızlıktır.
Yakın zamanda bir çocuk sokak köpeğinin ısırması sonucu kuduz olup hayatını kaybetmiş bir başka olayda sokak köpekleri tarafından ısırılan bir yaşlı kadının bacağı kesilmek zorunda kalmıştır.
Bunlar sadece birkaç örnek buna benzer yüzlerce örnek verebiliriz.
Bu ülkede hayvanlara tanınan hak kadar hayvanlar tarafından yaralanan yâda ölen masum insanlara hak tanınmamaktadır.
Bu ülkede sağlıkçılara tanınan hak kadar sağlıkçıların yanlış tedavi sonucu sakat kalan yâda hayatını kaybeden vatandaşa hak tanınmamaktadır.
Bu ülkede kadınlara tanınan hak kadar kadınlar tarafından iftiraya uğrayan evinden çocuklarından uzaklaştırılan erkeklere hak tanınmamaktadır.
Yani bu ülkede kimin sesi daha çok çıkıyorsa haklı olduğu ve sesi çıkmayan insanların ise haklı olup olmadığına bakılmaksızın susturulduğu bir toplumda yaşamaktayız.
Ülkemizde hayvan severlerin ve feministlerin sesi daha çok çıkmaktadır bunun içinde sesi çıkmayan mazlumlar seslerini duyuramamaktadır.
e-mail: aozer42@gmail.com