Ahmet Özer

Kendi paranızı size yüksek faizle kredi olarak veriyorlar

Ahmet Özer

Kısa adı TOBB olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve kısa adı TESK olan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun kuruluş amaçlarına bakıldığında bu kurumların bugün yaptıkları arasında çok büyük fark bulunduğu görülür.

TOBB’nin 5174 sayılı kuruluş kanunu bu şekilde;

Madde 4’te Odalar; Üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak.

Devamında ise mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.

TESK’in 5362 sayılı kuruluş kanunu ise şu şekilde;

Madde 1- Bu Kanunun amacı; esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak,

Devamında ise meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak ve bu maksatla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir.

TOBB’ye bağlı oda ve borsalara kayıtlı üye sayısı 1 milyon 400 bin, TESK’e bağlı odalara kayıtlı üye sayısı yaklaşık 1 milyon 900 bin toplam 3 milyon 300 bin üyesi bulunmaktadır.

Her iki yapının onlarca hatta yüzlerce alt teşkilatı var ve hemen hepsinin üyeleri dertli. Üyelerinden aidat ve diğer işlemler için tabiri caizse haraç kesme dışında ne işe yaradıkları sürekli sorgulanmakta.

Hangi esnaf, tüccar ve sanayiciye sorsanız ve hatta hangi mühendise, avukata, doktora sorsanız memnun olmadıklarını görürsünüz.

Buna rağmen ne TBMM, ne de siyaset kurumu bu konuda çözüme yönelik bir türlü adım atmıyor.

Her kim ki milletin üzerinde bu yükü alır, seçimi garantiler.

Mesela ülkemizin içinde bulunduğu bu plandemi sürecinde birçok meslek grubuna mensup binlerce esnaf ve sanatkârlar işyerlerini açamazken bunların resmi ama sözde temsilcileri neredeyse hiçbir şey yapmadılar ve faizde bunca servetlerine rağmen üyelerini desteklemediler.

Hatta her şeyi devletten beklemeye devam ediyorlar.

Bunca esnaf işyerlerini açmadığı halde eleman maaşı, vergi, SGK, kira gibi tüm giderleri devam ederken birde odalardan yıllık aidatlarının ödenmediğine dair uyarı alıyorlarmış.

Üstelik haciz tehditleri ile.

El insaf…

Devlet nerede?

İktidarıyla, muhalefetiyle siyaset kurumu nerede?

TBMM nerede?

Ne yazık ki, kapanın kaptığı elinde kalıyor.

Anayasa göre Kamu Kurumu niteliğindeki bu kuruluşların kanun yoluyla cebri olarak topladıkları bu paralar niçin toplanıyor?

Bu kurumların faiz veya gayrimenkulde ne kadar servetleri var?

Günümüz şartlarında bile bu kurumların üyelerinden topladıkları aidat ve aldıkları evrak bedellerinin akıbetini neden kimse sorgulamayacak mı?

Bu kurumların topladıkları paralar bankalarda faiz de bekliyor.

Esnaf, tüccar, sanayicinin paraya ihtiyacı olduğunda kendi kurumunun paralarını daha yüksek faizle almak zorunda bırakılması acayip bir şey değil mi?

Şimdi bu insanlar maddi sıkıntılar içinde iken bu kurumlar üyelerine destek olmayacaklar ise ne zaman destek olacaklar?

Sizce de bu işte bir yanlışlı yok mu Saygıdeğer Cumhurbaşkanım?

Yazarın Diğer Yazıları