Ahmet Özer

İdlib'te ateşkes sağlandı.

Ahmet Özer

28 Şubat gecesi Türkiye’ye düşen 34 Şehit ateşi elbette sadece ailelerini değil tüm Türkiye’yi yaktı.

Türkiye’nin İblib’teki gözlem noktalarına yönelik yapılan rejim saldırısında verdiğimiz şehitlerimiz için TSK derhal karşılık vermiş ve bir hafta süren saldırılarda rejime çok büyük kayıplar verdirilmiştir.

Türkiye harekâtın başlangıcından bu yana; 3 uçak, 8 helikopter, 3 İHA, 151 tank, 47 top/obüs, 52 ÇNRA, 8 hava savunma füze sistemi, 12 tanksavar silahı, 4 havan, 24 zırhlı araç, 27 zırhlı muharebe aracı, 34 silahlı pikap, 60 askeri araç ve 10 mühimmat deposu imha edilmiş, 3138 Rejim unsuru da etkisiz hale getirmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İblib sorununun çözümü için Putin ile 5 Martta Moskova’da görüşme gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova’da Rusya lideri Putin’le yaptığı yaklaşık 6 saatlik kritik görüşme sonrası “İdlib ateşkesi” konusunda anlaşmaya varıldı.

"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler, 6 Mart 2020 saat 00.01’den itibaren ateşkes başlamış oldu.

M4 karayolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esaslar, Türkiye ve Rusya savunma bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacak

Türk ve Rus devriyeleri, 15 Martta M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 kilometre batısı) Ain Al Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacak."

Türkiye’nin Suriye’deki Askeri varlığını sonlanmasını isteyen Esed ve içimizdeki bazı muhalefet partilerine rağmen varılan anlaşma ile Askerlerimiz İdlib’te varlığını sürdürecek.

Bu sadece ateşkesten ziyade Türkiye ile Rusya’nın ilişkisini bozulması için bekleyen batıyı da hayal kırıklığına uğrattı.

Bu anlaşma ile sınırla bekleyen 3 milyondan fazla mültecinin Türkiye’ye geçmesi önlenmiş oldu.

Varılan bu anlaşma ile daha büyük insani kriz olmadan çözülmüş olması Ülkemiz ve Suriye halkı için hayırlı olmasını dilerim.

Ana muhalefet ne zaman yerli ve milli olacak?

Erdoğan İdlib meselesini görüşmek üzere Rusya’ya gideceği haberi üzerine bizim bazı omurgasız muhalefet partilerimiz bu seferde bizim Rusya’da ne işimiz var o bize gelsin diyerek her zamanki gibi işi sulandırmaya çalışmıştır.

Türkiye Suriye Rejimine bu kayıpları verdirirken Esed’ten çok içimizdeki Esed’çiler üzüldü.

İblib’te ne işimiz var diyenlerin başını çeken ana muhalefet Türkiye’nin sınırındaki terör örgütlerinin ülkemize yaptığı saldırılarına son vermek için başlattığı 2016 Fırat Kalkanı, 2018 Zeytin Dalı ve 2019 yılında Barış Pınarı harekâtlarına da karşı çıkmıştır.

CHP’nin başındaki kişinin hezeyanları en çok Esed rejimini sevindirmiş Kılıçdaroğlu’nu Şam’a davet etmişlerdir.

Esad’ın Medya sorumlusu Nidal Sabeh, Kılıçdaoğlu için “Türk muhalefetinin liderine, yani müttefikimize binlerce selam olsun. Kendisini Şam’da misafir etmek istiyoruz” diye seslendi!

Şam’daki müttefiklerinden gelen işbu davete icabet ederse, hiç şaşırmayız.

Zira CHP’nin Şam’a bu ilk ziyareti olmayacak 2013’ün Mart’ında dört CHP milletvekilinden oluşan bir heyet Esad’ı ziyaret etmişti, zaten.

Bu ziyarette CHP’nin üst düzey ziyareti olarak tarihe geçer.

Ülkemizde bir ana muhalefet partisinin başındaki ismin Askerlerimizi şehit eden bir katil tarafından övülmesi ve ülkesine davet edilmesi utanç vericidir.

Yazarın Diğer Yazıları