Ahmet Özer

HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKMIŞ

Ahmet Özer

Dünya 2019 Aralık ayından Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra tüm dünyayı etkileyen koronavirüs (Covid19) ile mücadele ediyor.

Dünyada her geçen gün tespit edilen vaka ve ölen insan sayısı artıyor.

Ülkemizde de alınan tüm tedbirlere rağmen tespit edilen vaka ve ölüm sayıları ciddi miktarda artmakta.

Virüs nedeniyle alınan tedbirler ekonomiyi etkilemiş ve pek çok firma sıkıntıya girmiş durumda.

Belirsizlik ise endişelere neden olmaktadır.

Ayrıca ülkelerin hem ekonomileri, hem de sağlık sistemi kısmen yâda tamamen çökmüştür.

İnsanlığa her ne kadar hayvandan bulaştığı iddia edilse de buna birçok kişi artık inanmamaktadır.

Bu kriz belki de bu neslin şahit olduğu en büyük kriz.

İnsanların ve devletlerin önümüzdeki birkaç haftada vereceği kararlar uzun yıllar boyunca dünyaya yön vereceğe benziyor.

Bu kararlar sadece sağlık sistemlerini değil, aynı zamanda ekonomiyi, siyaseti ve toplumları da değiştirecek.

Buna mukabil salgının varlığına bazı tıpçılar bile inanmıyor.

Gribin bile korona gibi gösterildiğini ileri süren pek çok insan ve tıpçı var.

Her ne olursa olsun insanların hayat biçimi değişti ve değişecekte.

Bu devletleri de değiştirecek, sistemleri de.

Zaten ibadet ve eğitim sistemi çoktan değişti bile

Ayrıca birbirimizle ilişki biçimimiz, birbirimize davranış biçimimiz değişiyor, güven ortadan kalkıyor.

İnsanlar birbirlerine vebalı gibi bakmaya başladı.

İnsanların bir arada yaşama istekleri azaldı.

Sosyal aktiviteler bitti.

Toplu taşımalar güvensiz, ticaret güvensiz, insanlar arası mesafe ve ilişki biçimi hayli yıpratıcı.

İnsanlar en yakınları ile bile ilişki kurmaktan tereddüt eder hale geldi.

Bu mesafeli davranış virüsün yayılmasını önlemesi açısından önemli ancak bu virüs olayı ortadan kalktıktan sonrada devam edecek yorumları korkutucu.

Zaten ekranlara çıkanların çoğunun yaptığı tek şey korku yaymak.

Belli ki bir yerlerden emir alıyorlar.

Bu yetmezmiş gibi bir de kahraman ilan ediliyorlar.

Sunucular da felaket tellalı gibiler.

Hayatımızdaki en büyük değişiklik sadece eve kapanma değil özgürlükler daraltılıyor olması. Hem de hayatın bütün alanlarında.

Gündelik insan davranışından siyasi alışkanlıklara kadar koronavirüs hepimize yeni bir hayat dayatıyor.

Bunu daha fazla yararla anlatabilecek miyiz? Yoksa teslim mi olacağız?

Belli ki birileri bizi teslim almak istiyor, birileri de teslime çok razı.

Şimdi yeni bir dünya kurulacak deniliyor.

Cumhurbaşkanımız da aynı kanaatte.

Ancak bu yeni düzenin kurucusu doktorlar olacaksa ve yaptıkları yapacaklarının teminatıysa hiç kimseye sağlıklı bir hayat yok demektir.

Yazarın Diğer Yazıları