Ahmet Özer

Gül ve Davutoğlu neyin peşinde?

Ahmet Özer

Son günlerde Türkiye’de çok konuşulan konu AK Parti’den ayrılan bazı isimlerin yeni parti kurma çalışmaları.

Bu isimler AK Parti’de önemli görevlerde bulunmuş olan 3 isim AK Parti döneminde Cumhurbaşkanlığı yapmış Abdullah Gül ve onun desteklediği yine AK Parti hükümetlerinde ekonomi bakanlığı yapmış Ali Babacan diğer isim ise AK Parti’nin ikinci Genel Başkanlığını ve Başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu tarafından kurulacak olan iki yeni parti.

Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı bittikten sonra AK Parti’ye hiç üye olmadı Ali Babacan ise istifa etti.

Ahmet Davutoğlu ile beraber hareket eden üç isim geçtiğimiz haftalarda AK Parti tarafından disipline sevk edildi.

Bu isimler disiplin sürecini beklemeden AK Parti’den istifa ettiklerini ve yeni bir parti çalışması içinde olduklarını basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdular.

Bu isimlerin AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve 2016 yılına kadar en üst kademelerde görev yapan isimler. O günden bu ana neyi bekledikleri, iki grubunda aynı anda parti kurma motivasyon yahut emrini nereden aldıkları cevap bekleyen mühim bir soru.

“Makam varsa varız, yoksa da yokuz” anlamına gelen bu tavırları için elbette milletin de söyleyeceği bir sözü olacaktır ve zamanı gelince de söyleyecektir.

Zira 2016 yılından bu tarafa Referandum, Genel seçim ve Yerel seçim olmak üzere üç seçim geçiren AK Parti bu süreçte bu isimlerin hiçbir çalışma içinde olmayıp son yerel seçimlerde AK Parti’nin Ankara ve İstanbul seçimlerini kaybetmesi ile harekete geçmeleri akıllara “AK Parti’nin zayıflaması için pusuda mı bekledikleri” sorusunu getirmektedir.

Aslında bu AK Parti için ilk ayrılıp parti kurma çalışması değil, daha önce de ayrılıp parti kuranlar oldu hepsi siyasi mevta haline geldiler.

Bu isimlerin parti kuracakları konuşulmaya başladığı günden bu yana bazı yayın organları ve araştırma şirketleri tarafından parlatılma çalışmaları da hız kazandı.

Bu isimlere ilgi gösterenlere baktığımız zaman hiç birinin derdi bunların bu ülkede iktidar olmalarını isteyen kişilerden oluşmadığını sadece dertlerinin yıllardır süren ancak bir türlü başaramadıkları Erdoğan’ı tasfiye etmek için oynan oyuna destek verenler olduğunu gün gibi ortada.

Zira bu ülkede artık parlamenter sistem yok, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var ve bunun içinde en az yüzde 50’nin üzerinde oy almak gerekmektedir.

Bu isimlerin hiçbiri de bu oy oranına ulaşacak millette karşılığı olan isimler değil.

Bu isimleri AK Parti’den koparıp Millet İttifakı’nın ortakları CHP, HDP, SP ve İP katıp 2023 te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Erdoğan’ı tasfiye etme projesine ortaklık etmektir.

Yıllarca AK Parti ve Erdoğan tarafından bu makamlara getirilen insanlar eğer bu ülkede iyi şeyler yapılmışsa da kötü şeyler yapılmışsa da ortak olan kişilerdir.

Görevleri bittikten sonra AK Parti’yi eleştirmeleri toplum tarafından ciddiye alınmamaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisi Cumhurbaşkanı olma imkânı varken 2017 yılında bu imkânı Abdullah Gül’e sağlamıştır.

Tüm darbe tehditlerine rağmen ısrarla “Kardeşim Abdullah Gül ” demiş ve o görevi Gül’ün üstlenmesini sağlamıştı.

Yine aynı şekilde 2014 yılında Başbakanlık için daha başka isimler varken Davutoğlu için adayımız “Ahmet Davutoğlu Kardeşim” demiştir.

Şimdi sorulması gereken soru şu, o günkü kritik dönemlerde tehditlere rağmen tüm bu imkânlar kendi ellerinde olsa Gül ya da Davutoğlu aynı koltukları Erdoğan için önerirler miydi?

Herkes biliyor ki etmezlerdi.

Erdoğan tüm bu tehlikelere rağmen onlar için her kavgayı verdi ama onlar Erdoğan için hiçbir kavgayı vermediler.

Şimdi ise herkes tarafından iyi bilinen bir Erdoğan’ı tasfiye projesi var ve bu isimler bu projenin bir parçası oluyorlar.

Kurulacak olan bu partiler millete umut verecek söylemler yerine sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine bir siyaset yürütecekleri şimdiden belli olmuştur.

Bunun en güzel örneği AK Parti’yi savunan isimler için trol diye eleştirenler kendi trol ekibini oluşturmuş olmalı ki yıllardır içinde bulunduğu AK Parti’ye ve lideri Erdoğan’a pervasızca saldırmaya başladılar.

Millet Erdoğan düşmanlığı değil, çözüm önerileri beklemektedir.

Yazarın Diğer Yazıları