6284 sayılı yasa çıkarılış amacı her ne kadar Aile içi şiddeti önlemek gibi süslü bir kelime altında sunulsa da durum aslında öyle değil.
Topluma yapılan bu zulüm tamda batının yıllardır savaş meydanlarında yapamadığını Aile yapımıza yönelik yaptığı bu tür yasalar ile şimdiden başarmışlardır.
Aile yapısı bozulan bir toplumdan her şeyi beklemek mümkündür.
Zira bizi diğer oyunları ile yıkmayı başaramayanlar içimize soktukları uşaklarının önerileri ile çıkarılan bu tür yasalarla toplumu değiştirerek istedikleri gibi yönetmeye çalışmaktadırlar.
2012’den bu yana yürürlükte olan 6284 Sayılı kanun, kadın cinayetlerini ve boşanmaları artırdı.
Şiddet uygulayanın tutuklanması gerekiyorsa tutuklanmalı ama ekonomik şiddet ve psikolojik şiddet tanımları oldukça vahim sonuçlar doğuruyor.
Bu yasadan dolayı Şu an yılda 120 bin ila 130 bin aralığında evden uzaklaştırılan baba modelleriyle karşılaşıyoruz. ‘Eve yeteri kadar bakmıyor’ ‘Bana sesini yükseltti’, ‘Evdeki ışığı kapatmadı’ gibi oldukça basit nedenlerle evler, 6 ay boyunca babasız kalıyor. Burada bir aile disiplininden bahsedemeyiz. 6284 sayılı kanunun getirisi olarak erkeğin, dolayısıyla babanın itibarsızlaştırılması konuşulması, tartışılması gerekiyor.
Yasanın kadını korumadığı gibi, kadın erkek arasındaki ilişkilerini bozdu, erkeğin nefretini kazandırıp binlerce yuvayı yıktı.
Bu yasayı kalkan olarak kullan bazı kadınların evdeki en ufak bir tartışmada bile şikâyet ettiği eşini günlerce evden uzaklaştırma aldırıp mağduriyetler yaşanmasına erkeğin eşine karşı daha fazla kinlenmesine sebep olmaktadır.
Buda erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet, boşanma ve hatta cinayetlere yol açmaktadır.
Bu yasa yürürlüğe girdikten sonra yaşanan sorunların istatistiklerine bakıldığı zaman hiçte iç açıcı bir durum gözükmemektedir.
Yürürlükteki 8’inci yılını dolduracak olan “6284 sayılı Aile’nin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair Kanun’un aileye şiddet yasası hüviyetini kazandığına ilişkin istatistikler ortaya çıktı.
Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında toplam 1 milyon 957 bin 523 baba evinden uzaklaştırıldı.
Yaklaşık 2 milyon babanın yuvasından 1 ila 6 aylık süreyle koparıldığı Türkiye’de son 5 yılın aile istatistikleri, yuvaların yangın yerine döndüğünü gösteriyor.
Erkeklerin kadınların bir şikâyetiyle sokaklara atılmasının bir ağır faturası da, boşanma istatistiklerine yansıdı.
2014’te 131 bin 913 çift boşanırken 2018’de 142 bin 448 boşanma yaşandı. TÜİK verilerine göre son 5 yılda toplam 660 bin 766 aile boşanma sonucu yıkıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin evlilik konusuna değindi. “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya?
Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin.” dedi.
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi gençlerin evlenmek istememesinin birinci nedeni ekonomik ikinci nedeni ise kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddettir.
Kadının beyanı esas olan bir toplumda bir şikâyet ile hayatının 6 ayını evinden uzak geçirmek istemeyen insanlar evlilik müessesesine sıcak bakmamaktadırlar.
Bu konuda Hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a defalarca uyarıda bulunan insanlar Cumhurbaşkanı’na seslerini duyuramamaktan şikâyetçi ve seslerinin biran önce duyulmasını istemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanım sizi ne CHP, HDP, İP ne de onların içerdeki ve dışardaki destekleyicileri yıkamaz.
Ama bu Gayretullaha dokunan olay var ya işte ondan korkuyorum muhterem Cumhurbaşkanım.
Birçok masum insanın ahı bu sorunlu yasada ısrar edenleri bulacaktır.
Gelin bu vebale daha fazla ortak olmadan Aile yapımıza dinamit koyan bu yasayı yürürlükten kaldırın.
Yoksa daha çok ah alırsınız.