FETÖ’nün ABD destekli 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin üzerinden 3,5 yıl geçti.
Bu 3,5 yıl içerisinde devlet bu terör örgütü ile mücadelesine eksikte olsa devam ediyor.
Başta TSK olmak üzere Emniyet, Yargı ve devletin her kademesinde soruşturma, gözaltı, tutuklama ve görevden alma işlemlerine devam ediliyor.
Son günlerde en çok konuşulan konulardan biride bu Dünya’nın en tehlikeli örgütünün siyasi ayağının olup olmadığı tartışmasıdır.
Elbette bu tartışma haklı bir tartışma devletin her kademesine bir şekilde sızmış her kademeye elemanlarını yerleştirmiş olan bu örgütün siyasete sızmadığını düşünmek aptallık olsa gerek.
Son olarak bu konuyu MHP lideri Devlet Bahçeli ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından sonra daha da bu konu tartışılacak gibi gözüküyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce AK Partili 120 ile 180 milletvekilinin bylook kullandığına dair iddiası, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından reddedildiği gibi, ispata davet yapılıp, “hodri meydan” denilmişti.
CHP’nin son hamlesi ise, “FETÖ’nün siyasi ayağı” başlığıyla meclis soruşturması için verilen soru önergesiydi.
Tabii, CHP’nin bu girişimi siyasiydi. Hiçbir iktidar partisi, muhalefetin bu tür girişimlerini destekleyecek bir tavır içerisinde olmaz.
Nitekim “FETÖ’nün siyasi ayağı” konusunda en çok konuşan MHP Lideri Bahçeli’de, CHP’nin bu hamlesini “CHP’nin peşine takılmayız” dedi ve bunun siyasal gerekçelerini ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün siyasi ayağıyla ilgili olarak CHP’ye çağrıda bulunarak, “AK Parti’de, MHP’de bu tür adamlar var mı?
Eğer ispatlayamıyorsan demek ki bunlar sende diyerek karşılık verdi.
CHP’nin yaptığı bu hamleye MHP’nin destek vereceğini düşünerek Cumhur ittifakını bozmayı amaçlayan bu önergeye MHP lideri Bahçeli karşı çıkması ile CHP’nin bu planını bozmuştur.
Bahçeli’nin sürekli üstünde durduğu Yurtta sulh konseyinin sivil ayağını araştırılmasını istemesi önemli bence asıl devletin bu ayağın üzerine gitmesi gerekmektedir.
Zira Bahçeli’nin neyi kast ettiğini herkes çok iyi bilmektedir.
Bahçeli birilerinin parti kuruluş sürecinde meydanlarda Yurtta sulh naraları atanları ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulun alçakların okuttuğu bildiride Yurtta sulh konseyi adını kullanmasının tesadüf olmadığı herkes tarafından bilinmektedir.
Peki, CHP FETÖ’nün siyasi ayağı ile bu kadar ilgili neden kendi içindeki FETÖ’cüleri temizlemekle başlamıyor işe?
Oysa CHP’nin nerde ise her kademesinde bu örgüt ile ilişki kurmuş birçok mensubu bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir.
FETÖ’nün siyasi ayağı varda PKK’nın siyasi ayağı yok mu?
PKK’da FETÖ gibi bir terör örgütüdür. FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılıp temizlenmesi elbette önemli Ancak! PKK’nın da siyasi ayağının temizlenmesi gerekmektedir.
CHP topluma FETÖ’nün siyasi ayağı ile mücadele ediyormuş gibi gözükmek yerine tüm terör örgütlerinin siyasetteki ayakları ile mücadele etmesi gerekmektedir.
CHP PKK’nın siyasi ayağı olan HDP ile siyasi birliktelik yaptığı gibi CHP içinde bazı isimlerin de PKK sempatileri olduğunu Türk halkı bilmektedir.
Zira bazı Milletvekilleri PKK’lı teröristlerin cenaze törenlerinde ve taziyelerinde boy göstermekten çekinmemektedirler.
Eğer bir örgüt ayağı araştırılacaksa tüm terör örgütlerinin siyasi ayağı açığa çıkarılması gerekir.
DEPREM
Cuma gecesi Elazığ merkezli 6,8 şiddetinde deprem başta Malatya olmak üzere birçok ilimizde hissedildi. Bu depremde hayatını kaybeden 35 vatandaşımız hayatını kaybetti 1607 vatandaşımızda yaralandı.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
Tüm Türkiye’nin başı sağolsun.