CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu helalleşmek istiyormuş. Peki, kiminle ve neyle?
Kılıçdaroğlu’na göre başörtülülerle, 28 Şubat mağdurlarıyla falan…
Kılıçdaroğlu diyor ki, “Başörtüsü yasağının doğru olmadığını İBB Başkanlığına aday olduğumda ilk ben söyledim.”
Bu ilkin sahibi o değil ama yasak kalktığında Anayasa Mahkemesine müracaat eden ilk kişi Kılıçdaroğlu’ydu. Burası kesin…
Evvelinde “Türban yasağı kalkarsa yarın biri de ben peçeyle gelmek istiyorum, bir başkası da hayır ben de çarşafla gelmek istiyorum” demiş biridir kendileri.
Bununla da kalmamış, “Niye türban takıyorsunuz, illa öbür boyu takacaksınız diye bir şey mi var. Devletin kuralları var. İlkokula giderken nasıl gidiyorsanız. Ben gelince türbanı serbest bırakacağım, peki sen anayasaya aykırı bir uygulamamı yapacaksın” demişti CNN Türk’te.
Her ağzını açtığında diyor ki, “Ben yalan söylemem!”
Arşiv kayıtları ise Kılıçdaroğlu ile aynı görüşte değil.
Doğrusu kaç Kemal Kılıçdaroğlu var bunu kimse bilmiyor. Bilemez çünkü her güneş doğduğunda farklı konuşan bir kişinin kimliğini kestirmek pek de kolay değil.
Ancak şunu biliyoruz. Dünya da herkes değişir ama CHP ve CHP’yi yönetenler değişmez. Tüm dünya geçmişinden nedamet duyar ama CHP ve CHP’yi yönetenler duymaz.
Ecevit dememiş miydi, “CHP değişmez, değiştirir” diye…
Ecevit’in kabul edilebilecek bir cümlesi varsa onlardan biri de budur.
CHP’nin milletle helalleşebilmesi için öncelikle geçmişteki tüm günahlarını sayıp döküp sonra bunların yanlış olduğunu söylemesi, ardından da çıkıp “Artık böyle değil şöyle düşünüyorum. Bu kişilerle çalışmayacağım şunlarla yeni bir kadro kuracağım…” demesi ön şarttır.
Bunu kim diyecek Kemal Kılıçdaroğlu.
Peki, bu sözü itimat edilir mi?
O da imkânsız ama hata bir şans verdik diyelim.
Aslında bu neye benzer biliyor musunuz, zakkum bitkisinden incir hasadı yapmaya…
Ne demişti atalar 40 yıllık yani/Kani olur mu Kani/yani… Aslında Kani olmaz yani, yani olmaz Kani.
40 yılda bir şey değişemezse 100 yıllık CHP’den değişim beklemek de beyhudedir.
Çok da haksızlık etmek istemem.
CHP değişir mi değişir, değiştiğini görüyoruz da.
Mesela PKK ile barışır, FETÖ ile barışır, DHKP-C ile barışır, helalleşir. E zaten bunlarla iç içe değil mi, kardeş değil mi? Öyleyse bunlarla daha nasıl barışacak, eline silah alıp dağa mı çıkacak?
CHP bu, yapmadığı veya yapmayacağı şey değil, yarın milletle helalleşme uğruna onu da onu da yapar.