CHP zihniyeti Müslüman kesim Türkiye’de yıllarca en basit dini hürriyetlerinden dahi mahrum bıraktı.
Bunlar sadece başörtüsü değil eğitim hakkı başta olmak üzere akla gelen her şey vardı.
Takii AK Parti iktidarına AK Parti 2002’de iktidara geldikten sonra kademeli olarak Müslümanların sorunlarını çözdü.
AK Parti iktidarından önce üniversitelerde öğrenciler başörtüleri ile okula alınmıyor, kamuda başörtülü memur çalıştırılmıyor, asker kışlalarına evlatlarının yemin törenlerine başörtülü anneler alınmıyor, hatta bazı azgın doktorlar başörtülü hastalara sırf başörtüsünden dolayı tedavi bile yapmıyordu.
AK Parti tüm bu sorunların çözülmesi için 2008 yılında MHP ile birlikte sorunun çözülmesi yönünde Anayasa değişikliği yaptı.
Yapılan anayasa değişikliği ile ilgili o dönemde bir gazetede 411 el kaosa kalktı manşetleri atıldı.
Hatta 2008 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle, AK Partinin kapatılması yönünde dava bile açtı.
2013 yılına gelindiğinde tüm bu yasakların kalktığı başörtülü bayanların okullarda ve kamuda serbestçe çalışmaya başladığı yıl oldu.
Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de başörtüsü engeli yaşanmamasının sebebi AK Parti iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Aslında bu toplumun kendi içinde böyle bir sorunu hiç olmadı bir aile içinde başı açık ve başörtülü aile bireyleri var ve hiçbir sorun yaşamaz.
Bu ülkede sorunu çıkaran laikliği maske edinmiş İslam düşmanlığı yapan lanet olası sözde bir elit kesim ve bu kesimin savunucu CHP zihniyetidir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile ülke gündemine yeniden bu sorunu getirdi.
Kılıçdaroğlu hükümete çağrıda bulunarak başörtüsü sorununu çözmek için meclisten yasal bir düzenleme yaparak güvence altına alalım çağrısında bulundu.
Peki, Kılıçdaroğlu bu çağrısında samimi? Elbette değil zira Kılıçdaroğlu’nun bu çağrıyı özgürlükler adına değil yaklaşan 2023 seçimlerine yönelik AK Parti’nin Müslüman seçmenine yönelik bir adım olduğu millet tarafından bilinmektedir.
Kılıçdaroğlu’na bu aklı verenlerin de masanın sözde muhafazakâr ortakları SP, Deva ve Gelecek Partileri olduğu apaçık ortadadır.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına ilk destek veren isimlerde bu partilerin başındaki isimler ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile hâlâ AK Parti’de neden bulunduğunu kimsenin anlamadığı Bülent Arınç’tan gelmiştir.
Bu isimlerin AK Parti seçmeninin seçimlerde AK Parti kaybettiği takdirde bu kazanımlarının ellerinden gitmesinden endişe ettiğini bu yüzden AK Parti’den kopmadığını düşündükleri ve böyle güvence vererek seçmeni AK Parti’den koparma gayretleridir.
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun samimi olmadığını herkes bilir.
2008’deki Anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuranların başında dönemin CHP grup başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu bulunmaktadır.
Aynı Kılıçdaroğlu bir televizyon programında sunucu başörtüsü için “çul” ifadesini kullanırken Kılıçdaroğlu ise “1 metrelik bez parçası” diyerek aşağılamaktadır.
Şimdi Kılıçdaroğlu’nun değiştiğine inanmamızı beklemektedirler. Oysa ne CHP nede Kılıçdaroğlu değişmedi ve değişmez sadece seçimlere kadar takiyye yapmaktadır.
Zira Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra Parti yönetimi, Parti örgütleri, ekranlardaki ve gazetelerdeki CHP’nin silahşörleri, tabanı, sosyal medya trolleri hep bir ağızdan önce ne oluyor dediler.
Daha sonra onlarda anladı ki eğer bu Erdoğan’ın gitmesine katkı sağlayacaksa seçimlere kadar susalım seçimlerden sonra nasıl olsa biz yine bildiğimizi okuruz diyerek sustular.
Kılıçdaroğlu eğer başörtüsüne yasal özgürlük konusunda samimi ise çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı çağrıya cevap verir.
Erdoğan eğer dürüstseniz, samimi iseniz gelin bunu yasal düzenleme değil Anayasal düzenleme ile güvence altına alalım mecliste çoğunluğu sağlayan her önüne gelen bu sorunu tekrar gündeme getirmesin çağrısına cevap verir ve anaya düzenlemesi ile bu sorun tamamen ortadan kalkar teklifine CHP’den beklendiği gibi olumsuz cevap geldi.
Yani mesele başörtüsü meselesi değil seçim meselesidir.
Zira CHP asla değişmez CHP kuruluş ilkesinden sapmayan bir partidir.
CHP’nin kuruluş ilkelerinden biride İslam ve Müslüman düşmanlığı üzerinedir bundan da yıllardır taviz vermemiştir.
Zira CHP seçimleri kazanmak için gelin Şeriat kanunlarını uygulayalım derse şaşırmam zira bu CHP’den her şey beklenir.
Tabi bu millet bunlara inanır mı?
Elbette inanmaz bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir.
email: aozer42@gmail.com