AK Parti 2002 yılında iktidara geldi. Türkiye’nin kronikleşmiş ve çözülemez denilen onlarca sorununu çözmüş bir iktidar.
Öyle ki bunlar saymakla bitmez ancak birkaç örnek vermekte fayda var.
Ak Parti iktidarında yılların kronikleşmiş sorunu olan Başörtüsü sorununu çözdü ve üstelik bu sorunu sadece Üniversitelerde değil tüm kamuda sorun olmaktan çıkardı.
Yine tek parti faşizmi CHP iktidarı döneminde müzeye çevrilen Ayasofya Camii’ni aslına çevirerek ibadete açtı.
Türkiye’nin yıllardır terör mücadelesinde sürekli dışarıya bağımlı olduğumuz savunma sanayiinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırıp Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi hamlesini gerçekleştirdi ve Bayraktar İHA, SİHA, TİHA ve AKINCI gibi silahların yanında daha birçok silahlar üreterek ülkemizi bu alanda da dünya ülkeleri arasında önemli bir yere getirdi.
Türkiye halkının yıllardır hayali olan daha önce yapılan yerli otomobilini yine içerdeki batının elemanları tarafından engellenen yerli ve milli otomobili TOGG üretim tesislerini kurup bu yıl Mart ayınca satışa başlayarak Türk Milletinin bir hayalini daha gerçekleştirmiş oldu.
Türkiye sağlıkta da büyük bir reform yaparak şehir hastanelerini hayata geçirmiş ve milletin en büyük sorunundan biri olan sağlık sorununu çözmüştür.
AK Parti tüm bunların dışında ekonomide de büyük atılımlar yapmış 2002 de iktidara geldiğinde ülkenin içinde bulunduğu durumdan dünyanın sayılı ekonomileri arasına girmeyi başarmıştır.
2002’de Türkiye’nin IMF’ye 23,5 milyar dolar vardı AK Parti 2013 yılı Mayıs ayında son taksidini ödeyerek Türkiye’yi IMF belasından kurtarmış işte ne olduysa ondan sonra Türkiye üzerinden oyunlar başlamıştır.
Bu süreç elbette çok zor bir süreçti ancak Erdoğan bu süreci sabır ve kararlılıkla başarmış bir lider.
Erdoğan tüm bu adımları atarken karşısına E-Muhtıra, kapatma davası, gezi olayları, 17-25 Aralık polis/yargı darbesi ile karşılaştı. FETÖ'cülerin 15 Temmuz darbe girişimi milletin desteği ile püskürtmüş bir lider olarak tarihe geçti.
Daha önce yaşanan darbe ve muhtıralarda şapkasını alıp kaçan liderlerden olmayıp halkın desteğini alıp darbecilere direnen bir lider olmuştur.
Son günlerde dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar toplumun her kesiminde elbette hissedilmektedir.
Vatandaşların ekonomik olarak rahatlatmak için memur, asgari ücretli, emekli ve çiftçiler için tarihi adımlar atarak bir nebze olsun rahatlamalarını sağlamıştır.
Ayrıca yaklaşık 25 yıl önce bir gecede milyonlarca kişinin emeklilik hakkını elinden alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak bilinen sorun da AK Parti iktidarı tarafından bu hafta çözüme kavuşturulacak.
Elbette çözüm bekleyen sorunlarda bulunmaktadır.
İstanbul Sözleşmesi
Bunların başında Türkiye’nin başına 2011 yılında bela edilen adına İstanbul Sözleşmesi denilen 6284 sayılı kanun yüzünden mağdur olan milyonlarca erkek bulunmaktadır.
Her ne kadar Türkiye bu sözleşmeden Cumhurbaşkanı tarafından çıkılmış olsa da bu sözleşmenin 6284 sayılı kanun halen yürürlükte ve bu mağduriyetler artarak devam etmektedir.
Yani erkeğin hayatı bir kadının iki dudağı arasında zira bu ülkede bir bakan çıkıp Kadının beyanı esastır gibi saçma bir kelime kullanmış ve mahkemeler kadının beyanına bakarak erkeklere zulümler yapılmaya devam etmektedir.
Erkeklere verilen cezalar sebebi ile Türkiye’de aile içi şiddet ve cinayet vakalarında artış görülmektedir.
Süresiz nafaka zulmü
12.05.1988 yılında yürürlüğe giren 3444 sayılı Yasayla yapılan değişiklikle yoksulluk nafakası süresiz olarak istenebilir kuralı getirildi.
Tam 32 yıldır uygulanan süresiz nafaka zulmünden etrafımızda yaşanan bildiğimiz yâda bilmediğimiz on binlerce mağdur insan bulunmaktadır.
1 hafta, ya da 10 yıl evli kalsanız, eğer eşit kusurlu veya kusurlu iseniz ya ayrıldığınız kişi bir daha evlenene kadar ya da ekonomik durumunda ciddi bir değişme olana kadar, diğer bir yönüyle de sizin veya eski eşinizin ölümüne kadar nafaka ödemekle yükümlüsünüz.
Bu durum öyle büyük mağduriyetlere sebebiyet verdi ki, artık bir düzenleme ihtiyacı hâsıl oldu.
Nafaka ödenmediği takdirde hapis cezası var.
Nafaka sadece erkek mağduriyeti değildir. Boşanan kişilerin yeni yapmış olduğu evliliklerdeki eşi, anneyi, kardeşi, çocuğu da yakinen etkiliyor.
Çünkü bu yüzden ikinci evlilikler de yıkılmayla karşı karşıya kalıyor.
Vatandaş birçok kesimin korumak için çıkartılan yasalar sebebi ile mağduriyet yaşadıklarından şikâyet etmektedir.
14 Mayıs 2023 yılında yapılacak seçimlere giderken AK Parti’nin bu sorunlara acilen tedbir alması gerekmektedir.
e-mail:[email protected]