Türkiye’nin taraf olduğu 2011 yılında İstanbul’da imzalanan İstanbul sözleşmesinden 20 Mart 2021 yılında çıkmış olsa da bu sözleşme ile yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun halen yürürlükte ve milyonlarca aile bu yasa maddesi sebebi ile dağılmış ve halen dağılmaya devam etmektedir.
2012 yılında yürürlüğü giren 6284 Sayılı “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun” o günden beri kötüye kullanılıyor.
Şiddeti önleyelim derken maalesef yeni mağdurlar üretildi.
Kadını koruyalım derken bu kez erkekler mağdur olmaya başladı.
Bir kadın mahkemeye başvurup ‘Eşim şiddet uyguladı’ diyor; mahkeme ise sadece kadının beyanıyla anında uzaklaştırma cezası veriyor. Ya kadın olayı abartıyorsa ki böyle şeyler örnekleriyle mevcut!
Geçtiğimiz hafta yazdığımız 6284 yürürlükte olduğu müddetçe kimse aileyi koruyamaz. Başlıklı yazımızdan sonra bize ulaşan onlarca mağdur yaşadıkları sıkıntıları anlattılar ve kendilerine kimsenin sahip çıkmamasından şikâyetçiler.
İçlerinden bazıları öyle şeyler anlattı ki inanın insanın kanını donduran türden şeyler.
Bu mağdurlardan birçoğu alınan uzaklaştırma kararları sebebi ile kalacak yerleri olmadığı için ya otellerde yâda sokakta yaşadıklarını söylüyor.
Mağdurlar hem evlerinden hem de çocuklarından uzak kaldıklarını bu mağduriyetlerin giderilmesi için başvurdukları hiçbir yerden sonuç alamadıklarını bu gibi durumlarda erkeklerin eşlerine karşı daha kızgın hale geldiklerini söylemektedirler.
Tüm bu söylenenlere bakıldığı zaman ve ortaya çıkan verilerde şiddetin bu yasa ile önlemek yerine daha da artığını göstermektedir.
Uygulandığı 2012 yılından bu tarafa veriler şiddet olaylarında en ufak bir azalma olmadığı gibi aksine daha da arttığını göstermekte buda 6284 sayılı kanunun kadını korumadığı aksine kadın ile erkeği düşman hale getirdiğini ve aile birliğini dağıttığını göstermektedir.
En ufak tartışmada eşini evden uzaklaştırılan bir erkeğin o evliliği sürdürmesi mümkün mü?
Eğer aileyi korumak istiyorsak bu yasayı değiştirip Kadına ve Erkeğe eşit haklar verip iftira atanın attığı iftirayı ispat etmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde evlilik müessesi kökten ortadan kalkar ve bunun vebalini kimse ödeyemez.
