Ahmet Özer

21 yılda çok şey değişti

Ahmet Özer

Türkiye’de siyaset tarihine 14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti katıldı.

Türkiye’de CHP’nin seçimsiz tek parti iktidarını saymazsak her seçimden başarı ile çıkan ve en uzun süre iktidarda kalan tek parti AK Partidir.

AK Partinin kurulduğu yılda Türkiye tarihinin en büyük krizi ile karşı karşıya kaldı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 19 Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında kendisini seçtiren dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatması ile Türkiye büyük bir kriz ile karşı karşıya kaldı.

Başbakan Ecevit’in MGK sonrası yaptığı açıklamalar sebebi ile borsa ilk gün yüzde 14,6, üç günde yüzde 29,3 değer kaybetti.

Repo faizleri yüzde 760’a, ardından da yüzde 7 bin 500’e tırmandı.

Merkez Bankası’ndan 7,6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu.

Kriz öncesi dönemin parasıyla 623 bin lira olan dolar, 1 milyon 225 bin liraya tırmandı.

“Sabit döviz kuru” sistemi terk edilerek, “dalgalı kur rejimi”ne geçildi.

Türkiye 2001 yılında yüzde 5,7 küçülürken, enflasyon yüzde 88’i aştı.

Kriz sonunda çok sayıda iş yeri kapandı, işsizlik kayda değer oranda yükseldi.

Ecevit ekonomik kurtarıcı olarak Dünya Bankası’nın birinci başkan yardımcısı Sabetaycı Kemal Derviş’i ekonominin başına getirdi.

Fakat ülke bir kere batmıştı ve dışardan ithal edilen Derviş’te kurtaramadı.

3 Kasım 2002’de yapılan seçimlerde kuruluşunun üzerinden 15 ay geçen AK Parti %34,28 ile tek başına iktidara geldi.

Bu seçimlerde Meclis’te bulunan DSP, MHP, ANAP ve DYP %10 barajına takılıp meclis dışı kaldılar.

AK Parti iktidara geldiğinde batmış bir Türkiye devraldı. IMF’ye 22,5 milyar dolar borç ve memur maaşlarını ödeyemeyen bir Türkiye ile karşı karşıya idi.

AK Parti iktidarı 42 yıl sürekli borçlanılan IMF’ye son taksitini 2013 yılının mayıs ayında son taksiti ödeyerek bitirmiş ve bir daha borç almamış bir iktidardır.

AK Parti’nin 20 yıllık dönemi Türkiye’de çok büyük değişimler yaşadı.

Üstelik bu başarısını sürekli karşısına değişik şekilde engellemeler çıkartılmasına rağmen başarmış bir parti ve halen de bu engelleme çabaları devam etmektedir.

İktidara geldiği 2002 yılından sonra muhtıralar, sokak olayları, ekonomik saldılar, partiyi defalarca bölme girişimleri ve darbe teşebbüsleri ile mücadele etti ancak yine de ülkeyi kalkındırmak için mücadelesini sürdürmüştür.

Partiyi bölme girişinde bulananlar tarafından üç tane parti kurdular.

Bunlardan ilki ilk seçimde boyunun ölçüsünü aldı kerametin kendisinde olmadığını anladı ve layık olduğu yeri buldu şimdi o partinin genel başkanı CHP'de sıradan bir milletvekili olarak siyaset yapıyor ve tek malzemesi eski partisini çok sert bir dille eleştirmek.

Bu özelliği sebebiyle CHP medyasının en seçkin konuğu olarak sık sık arzı endam ediyor.

Diğer iki partide CHP'nin kurduğu altılı masada hezimete uğrayacakları günü sayıyorlar onlarda aynı akıbetin olacaklarını bildikleri halde kendilerine verilen AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir puanda olsa koparıp Erdoğan’ı devirmek görevlerini yerine getirmektedirler.

Ancak başarılı olamayacakları daha şimdiden yapılan anketlerde ortaya çıkmaktar.

AK Parti 20 yılda sağlıkta, ekonomide, milli eğitimde, adalette, tarımda ve savunma sanayii ve daha birçok alanda ülke kalkınmasında öncülük etmiştir.

Ancak AK Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ülkeye en güzel hizmeti CHP’nin tek parti iktidarında 1934 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi 2020 yılında aslına döndürüp tekrar ibadete açmasıdır.

Elbette her iktidar gibi AK Parti iktidarının da hataları ve eksikleri de var. Ancak yapılan hizmetlerinde göz ardı edilmemesi gerekmektedir.

Son günlerde yaşanan ekonomik krizlere rağmen anket şirketlerinin yaptığı araştırmalarda hem AK Parti hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan yine açık ara önde gözükmektedir.

Bu sonuçlar ile vatandaşın ülkeyi yine içinde bulunduğu bu ekonomik krizden kurtaracak kişinin 6+1’i oluşturan muhalefet partileri değil yine Erdoğan olduğunu düşünmektedir.

 e-mail: aozer42@gmail.com

Yazarın Diğer Yazıları