Ahmet Özer

2023 kimse için çantada keklik değil?

Ahmet Özer

Türkiye Cumhuriyeti parlamenter bir sistem olarak kuruldu.

Bir türlü dikiş tutmayan bu sistem sayesinde ülkede 95 yılda 65 hükümet kuruldu.

Her hükümet kabaca 1 yıl 4 ay görevde kaldı. Bir ay bile dayanamayan hükümetler kuruldu.

2017’deki anayasa değişikliği referanduma götürüldü ve halk “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” onay verdi.

Halkın tercihinden sonra 24 Haziran 2018’te ilk seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmesi ile Türkiye’de yeni döneme başladı.

Yeni sistemle Türkiye koalisyonlar dönemi kapatmış hızlı karar verme dönemi başlamıştı. Aradan üç yılı aşkın bir süre geçti.

Millet ittifakını oluşturan muhalefet ve ittifak dışında kalan bazı partiler ilelebet hükümet olmama endişe yüzün hiçbir zaman yeni sistemi kabul etmedi.

Direnmeye devam etseler de nafile. Çünkü sistemi değiştirmeye güçleri de yetiyor

İnsanlığın ve milletin bunca derdine rağmen tek gündemleri eskiye geri dönmek.

Millet eski sistemimi istiyor yoksa mevcuttan memnun mu bunu da umursamıyorlar.

Henüz tarihi meçhul seçime (ki erkende yapılabilir) kimi aday göstereceklerini yahut da ortaya aday çıkarıp çıkaramayacaklarını tartışıyorlar.

Bu gidişler harcaya harcaya ellerinde kimse kalmayacak.

Adaylık için adı geçmeyen kalmadı. Şu ana kadar ismi geçenlerin hiç birinin seçilmesi mümkün gözükmüyor. Bu yüzden sürekli arayış içindeler.

Beş-altı farklı partinin aynı aday konusunda mutabakatı da kolay değil.

Ayrıca halkın sol ve seküler birine rey vermeyeceğini de çok iyi biliyorlar.

Bu yüzden AK Parti tabanından oy alabilecek birini arıyorlar. Abdullah Gül ellerindeki son seçenek gibiyse de Gül’ün buna cesaret etmesi mümkün gözükmüyor.

Bu yüzden çaresizler ve havanda su dövüyorlar.

Ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Çaresizler hem de çok.

Temel Karamollaoğlu yaşını, Meral Akşener başbakan olmak isteğini bahane edip şimdiden havlu attı.

Kılıçdaroğlu, aday olup seçilememesi durumunda CHP’nin başına dönemeyeceğini biliyor bu yüzden asla cesaret edemeyecek.

HDP de sürekli kayış atıp, dişli sıyırıyor.

Yine “Gel Muharrem” diyecekleri bir isim lazım.

O ne Ankara, ne de İstanbul belediye başkanları olacak.

Çünkü seçilmeleri durumunda ayrı bir dert, seçilememeleri ayrı bir dert.

Her ikisi de dünden razı ama bu değirmen bunu öğütmez.

Yani çok çaresizler çok.

İktidar ise çok rahat ama bu seçim öyle sanıldığı gibi kolay değil.

Korona baskıları AK Parti tabanında ciddi bir kırılmaya yol açtı.

Bir de buna ekonomik meseleleri, kaldırılamaz kira artışlarını eklemek gerek.

Hâsılı Erdoğan’ın seçilme ihtimali muhalefete göre çok daha yüksek gibiyse de kimse için Cumhurbaşkanlığı çantada keklik değil.

Yazarın Diğer Yazıları